Alex yok Fener yok
Maçın kısaca özeti: Alex yok, F.Bahçe de yok. Yüz milyonlarca dolarlarla ifade edilen bir takımın bir futbolcunun yokluğunda bu hallere düşmesini kabul etmiyorum. Maçın son 10 dakikasına kadar organize bir atak yoktu. Var olan sadece kargaşaydı. Ancak son 10 dakikada Fener ruhu geri geldi. 60. dakikadan sonra yapılan değişiklikler kör dövüşünün çözülmesinde hiçbir katkı sağlamadı. Buna karşılık İstanbul Büyükşehir'in organize atakları Fener kalesinde tehlikeler oluşturdu. Büyükşehir verdiği mücadelenin karşılığını 75. dakikada skoru 1-0 yaparak gördü. Hemen akabinde ise 2-0'ı buldu. Takım 90 dakika boyunca maçın her dakikasında Alex'i şiddetle aradı. Alex'siz bir F.Bahçe serseri mayın gibi adeta. Ne yaptığı, nasıl oynadığı, ne yapmak istediğini dün anlamak mümkün değildi. Ayrıca devre arası hazırlıkları belli ki futbolculara yaramamış. Gökhan Gönül, uzun zamandır ilk defa forma şansı bulan Kemal, hava toplarında etkili olamayan Semih, sahada varlığıyla yokluğu belli olmayan Deivid kampta ne yapmış? F.Bahçe, Büyükşehir karşısında iki ileri bir geri oynayarak adeta mehter takımı görüntüsündeydi. Aurelio'da ne yazık ki dün takımı toparlayamadı. Küçücük bütçesiyle koca F.Bahçe'ye her iki maçta da futbol dersi veren Abdullah Avcı gibi çalıştırıcıları baş tacı etmeliyiz. Avcı ve talebeleri dün F.Bahçe karşısında verdiği mücadele ve aldığı neticeyle her türlü övgüyü hak etti. Son dakikalarda gelen iki gol ise Fenerbahçe'ye yakıştı. Maçın hakemi Cüneyt Çakır ise 90 dakika boyunca hatasız bir yönetim göstererek alkışı hak eden bir diğer isimdi.