Uykusuzluk cinsel sorunlara yol açabilir. Cinsel işlev bozukluklarına en çok uyku apne sendromunda rastlanıyor. Uyku apne sendromu bulunan kişilerde, genellikle zaten bir cinsel isteksizlik ve cinsel fonksiyon bozukluğu görülüyor.
Kandaki oksijen seviyesi düşer Uyku apnesi olanlarda genel olarak kandaki oksijen seviyesi düşer ve bu durum kişilerde yağ oranının artmasına neden olur. Kandaki oksijen seviyesinin düşmesi, cinsel fonksiyonun yeterince yerine getirilememesine yol açar. Aynı şekilde uyku bozuklukları, gün içinde halsizlik, konsantrasyon bozukluğu ve yorgunluk yaptığı için kişi akşam eve geldiğinde zaten halsiz ve uykulu olur. Bu da cinsel isteksizliğe zemin teşkil eder. Yapılan araştırmalar sonucunda, uyku apne sendromu bulunan bireylerdeki cinsel sorunların dolaşımdaki testosteron miktarının azalmasıyla ilişkili olduğunu ortaya konulmuştur.
Psikiyatrik destek önemlidir Uyku apne bozukluğuna bağlı sertleşme bozukluğu olan hastalarda apnenin cerrahi veya CPAP ile tedavisinden sonra büyük olasılıkla testosteron düzeylerinin de normale gelmesine bağlı olarak sertleşme bozukluğunda düzelme saptanmıştır. Bilindiği gibi testosteron erkek ve kadında cinsel dürtü ile ilişkili bir hormondur ve kandaki düzeyi stresten, uyku ve duygudurumdaki değişikliklerden etkilenir. Cinsel sorunlara neden olan tıbbi bir neden saptandığında, psikolojik nedenler var olan cinsel sorunu olumsuz etkileyeceği için bu hastaların psikiyatrik açıdan da desteklenmesi tedaviyi hızlandırır.