Filmde papaz kılığına giren bir dolandırıcıyı canlandıran Şafak Sezer, 'Hiçbir dine saygısızlık etmem, öyle projelerde de yer almam' diyor.
Şafak Sezer, son günlerde gişede beklenenin üstünde bir başarı yakalayan 'Kutsal Damacana' ile gurur duyuyor. Komedinin zor bir iş olduğunu belirten Sezer, izleyiciyi 90 dakika boyunca güldürmenin büyük bir başarı olduğunu da vurguluyor.
KOLTUKLARI ISIRIYORLARMIŞ' Sinemada mizahın çok iyi iş yapmadığını söylerler. Bu dünya sineması içinde böyledir, 15-20 dakika bilemedin yarım saat mizah olur bir filmin içinde. Ama bu filmde başardığımız bir hikaye var; film baştan sona komik. İşin açıkçası nasıl böyle baştan sona kadar komik oldu biz de bilmiyoruz. Film seyirciyle izlendimi daha iyi anlaşılıyor. Filmi izlemeye giren izleyiciler 90 dakika gülüyor, insanlar gülmekten koltukları ısırıyormuş... Böyle de enterasan olaylar oluyormuş ve bu da bizi çok mutlu ediyor.
DİNE SAYGILIYIM Eleştirilere gelince; biz hiçbir toplumun dini inancı ile alay etmiyoruz. Zaten ben bugüne kadar dini suistimal eden bir mizahın içinde olmadım, olmam da... Filmin çıkış noktası günümüzdeki sahtekarların ve üfürükçülerin 'papaz büyüsü' diye adlandırdıkları ve insanlarımızın inandığı bir olaydı. Türkiye'de yaşayanların bu tür insanlara giderek para ve paye vermelerini konu ettik. Zaten şeytanı kim görmüş ki canlandırabilelim? Bu filme benzer milyonlarca film çevrildi ve bu filmlerde ciddi ciddi şeytan çıkarmaya uğraşıldı.
KİMSEDEN ARAKLAMADIK Bizim başlangıç noktamız Leman dergisinde Ahmet Yılmaz'ın çizdiği karikatürdü. Amerika'da bu tür konuları ele alan komedi filmleri var, ama biz hiçbir yerden araklamadık. Dünya sinemasını izle, kimse elektrik süpürgesiyle şeytan çıkarmaz ama bizde böyle bir durum var. 'Kutsal Damacana'nın bugüne kadar oynadığım en güzel ve en komik film olduğuna inanıyorum.
KÜFÜR VAR AMA EĞLENCELİ Filmde küfür ediyoruz. Zaten bunun için filme 7 yaş sınırı koyduk. Mesela filmde bir eve giriyorlar ve beklenmedik bir şeyle karşılaşıp, şaşkınlık yaşıyorlar. O anda küfür olmasa bambaşka bir şey oluyor. Benim seyircide hoşuma giden 'Evet küfür var ama çok güldük, eğlendik' demeleri. Zaten Türkiye'de iki tane iş yapan film türü var; biri komedi, diğeri dram, ortası zarar. Ancak biz hala seyircinin neyi sevdiğini çözemedik.