Akarken doldur sonra üzülme
GRİP salgınına yakalanalı 5 gün oldu ancak hâlâ kendimi toparlayamadım. İlaçlarımı alıp televizyonun önünde baygın yatıyorum. Ama inanın çarşamba sabahı hiç uyumadım zannederek uyandım. Çünkü grip ilaçlarının da etkisiyle uykuya daldığımda ekranda Seda Sayan bir yarışmacıyı azarlıyordu. 'Hayalin için Söyle' programındaki jüri koltuğunda "Sana inanmıyorum, yalancısın sen!" diye haykırırken bıraktığım Sayan, sabah gözümü açtığımda yine ekrandaydı. İlk mahmurluğumu üzerimden atınca Sayan'ın performasına hayret ettim. Çünkü aradan geçen 810 saatte ben sadece oturma odasından yatak odasına kadar ilerleyebilmiştim. Oysa ki Sayan, bu süreçte 'Hayalin için Söyle'yi tamamlamış, ardından 'Sabahların Sultanı' için hazırlanmıştı. Bir izleyici olarak "İçim dışım Seda oldu" diye isyan etsem de ünlü sanatçıya gıpta etmemek imkansız. Ancak bilmem hatırlar mısınız, aynı tempoda çalışan Mehmet Ali Erbil bir süre sonra hastalanmıştı. Gerçi şimdi Erbil'in durumuna bakınca "Akarken dolduracaksın" mantığı doğru geliyor. Zira böyle giderse, 5 yıl sonra kimse Sayan'ı görmek istemeyecek.