Dünyada her 30 saniyede 1 çocuğun canını alan pnömokok mikrobu, özellikle 0-2 yaş arası bebekleri seviyor; ailelerin dünyasını karartıyor.
Sen Kork Pnömokok... Bu sloganı TV ekranlarında görmeyenimiz yoktur. İnsanın tüylerini ürperten reklamda; dünyada her 30 saniyede bir çocuğun pnömokok mikrobu yüzünden hayatını kaybettiği, bu mikrop nedeniyle menenjite yakalanan ve hayatta kalan 4 çocuktan 1'inde işitme kaybı, 10 çocuktan 1'inde de kalıcı sakatlık oluştuğu anlatılıyordu. Peki, çocukların hayatını tehdit eden adı yabancı kendi korkutucu pnömokok nedir? İşte bu soruyu konunun uzmanına, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Pediatrik Enfeksiyon Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ayper Somer'e sorduk. Prof. Dr. Ayper Somer, aynı zamanda kampanyaya destek veren 3 derneğin; Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Derneği, Enfeksiyon Hastalıkları Derneği ve Türkiye Milli Pediatri Derneği'nin de üyelerinden....
BAKTERİ BOĞAZA YERLEŞİYOR "Pnömokok hastalıkları tüm dünyada, özellikle çocukluk yaş grubunda sık görülen, ama her yaşta rastlanılan bir mikrobun sebep olduğu hastalıklar grubudur. Bu bakteri çok önemli hastalıklara yol açıyor. İnsanların boğaz florasında bulunabilen bir bakteri bu. Yapılan çalışmalar, çocukların yüzde 20 ila 40'ı ya da her 10 çocuktan 2'si ila 4'ünde 6'ncı aydan itibaren boğazlarında bu bakteriyi taşıdıklarını gösteriyor. Erişkinlerde bu oran yüzde 5 ila 10. Normal şartlarda bu bakteri enfeksiyon yaratmıyor. Fakat salgılar veya konuşma sırasında dışarı saçılan bir takım parçacıklarla çocuklar ve erişkinler etraflarına bunu bulaştırıyor. Taşıyıcılık zaman zaman olabiliyor, zaman zaman geçiyor. O sırada bağışıklık sistemi güçlü olan çocuklar hasta olmuyor. Fakat ne zaman ki bağışıklık sisteminde bir sorun ortaya çıkıyor, pnömokok harekete geçiyor. Pnömokok bakterisi kana ya da dokuya karışabiliyor. En çok kulak iltihabı, sinüzit gibi tedavisi mümkün olan hastalıklar yapıyor. Ama kana karıştığı zaman başka organlara giderek çok ağır enfeksiyonlara neden oluyor. Bunların başında da menenjit, (beyin zarı iltihabı) veya zatürre (akciğer iltihabı) geliyor. Bizi en çok korkutan ise menenjit oluyor. Pnömokok, menenjitin en çok iki nedeninden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bir de meningokok var. Bu da başka bir menenjit türü. Menenjit tedavisinde penisilin grubu antibiyotikler kullanılıyor. Ancak bakteride antibiyotiğe karşı yüzde 40'lara varan bir direnç gelişti.
KALICI FELÇLER, SAĞIRLIKLAR... Menenjit gerçekten önemli bir enfeksiyon. Tüm dünyada 300 bin civarında ölüm görülmekte. Bunların yarısı da pnömokoka bağlı olarak yaşanıyor. Pnömokok menenjitleri en ağır seyreden menenjit grubuna giriyor. İyileşen vakalarda da sağırlık, işitme bozuklukları sık görülüyor. Yaklaşık yüzde 27 civarında işitme kaybı ortaya çıkıyor pnömokoklarda. Bunun dışında kalıcı felçler, zeka gerilikleri, beyinde su toplanması, havale geçirme gibi ağır durumlar da yüzde 20 ila 40 vakada sık görülen bir başka problemdir.
BELDEN SU ALINIYOR Menenjitin bu kadar çok görülmesinin en önemli nedeni teşhisin geç konulması. Pnömokok menenjit ile normal menenjiti birbirinden ayırt etmek için belden su alınması gerekiyor. Ancak aileler çocuklarının sakat kalacağından endişe duydukları için belden su alınmasını kabul etmiyor. Oysa ki, varolan bakteriyi tanımlamak ve buna uygun tedaviyi belirlemek için su alınması şart. Menenjit bulguları genelde ateş, burun akıntısı, hapşırık gibi solunum yolu enfeksiyonlarıyla başlıyor ve bir anda durum kötüleşiyor. Birkaç gün hasta doktor doktor dolaşıyor, uygun olmayan antibiyotikler veriliyor ve tedavide geç kalınıyor. Ama pnömokok menenejitinin bir başka özelliği var. Çok hızlı seyrediyor. Yani bazen saatler içerisinde kötüleşiyor. Genellikle 1 ila 3 gün içerisinde ağırlaşıyor vakalar. Ama çoğunlukla da vakaların geliş zamanına baktığınızda 1-2 günden önce hastalar bize başvurmuyor.
DÜZENLİ EL YIKAMAYI ÖĞRETİN Zatürre de çok tehlikeli. Pnömokok, her 4 vakanın birinde etken olarak karşımıza çıkıyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 0-5 yaş arası çocuk ölümleri nedenlerinde pnömokok ilk 10 arasında yer almakta. Yine tüm dünyada bakıldığında yaklaşık 1.5 milyon insanın pnömokok enfeksiyonundan öldüğü bilinmekte. Bu 1.5 milyonun da yaklaşık 1 milyonu 0-5 yaş arası çocuklar. Bir başka risk grubu da 0-2 yaş ve 65 yaş üzerindekiler. Pnömokoku önlemede en etkili yöntem aşıdır. 2000'li yıllardan beri kullanılan aşı ülkemizde aşı takvimine alınmadığı için aileler özel olarak bu aşıyı yaptırabiliyor. Öte yandan pnömokok hastalıklarından korunmak için çocuklara ellerini su ve sabunla yıkamaları öğretilmeli, tozlu, sigara dumanlı ortamlardan uzak tutulmalı.