Bir zamanlar Şampiyonlar Ligi'nde sıfır çekiyordu, şimdi Avrupa'yı titretiyor... Müthiş başarının öyküsü...
***
Samba Fener'e yakıştı
Daum'un ayrılmasından sonra Fenerbahçe çok doğru bir karara imza attı. Oyun kurgusunu Alex üzerine kuran Sarı- Lacivertliler takımın başına Zico'yu getirdi ve Brezilya ekolüyle yola devam etti. Bu belki de tarihi bir dönemeç oldu.
Zico için daha gelir gelmez stajyer damgasını vurup gitmesini isteyenler türedi. Ama hala Fenerbahçe Yönetimi'nin aldığı ve uyguladığı kararlardan haberleri yoktu. Anelka ile yollar ayrılırken maçlar başladıktan sonra 4 futbolcuyla anlaşıldı. Kezman Deivid, Lugano ve Edu... Bunlar da gelir gelmez daha sahaya çıkmadan büyük eleştirilere maruz kaldılar. Bu sırada sadece bir yabancı ile oynayan Fenerbahçe, Dinamo Kiev'e elenip UEFA'da yoluna devam ediyordu. Zico'nun işi zordu. Geç gelen 4 yabancıyla, yeni kurulan bir takımla yoluna devam edecekti. Onları kaynaştıracak ve sistemini kuracaktı. Takımını çift forvet oynatıyordu ama bir türlü verim alamıyordu. İşler kötü gidiyordu. UEFA Kupası'nda zorlu bir gruba düşüldü. Zico, Newcastle maçıyla başlayan tek forvet arkada Alex, onun arkasında 4 lü orta saha ve onun da arkasında 4'lü savunma modelini hayata geçirdi ve bu şablonu da hala sürdürmekte.
Sistem istikrarı getirdi Bu sistemle başarılar arka arkaya gelmeye başladı. Gruptan bir üst tura çıkarken Türkiye'de hiçbir büyük maçı kaybetmeyen Fenerbahçe şampiyonluğa dolu dizgin gidiyordu. Artık Avrupa'da son iki grupta yapılan hatalar tekrarlanmıyordu. Fenerbahçe kora kor mücadele etmeye başlamıştı. Işi bozmak isteyenler Zico'nun çift forvete dönmesi için büyük baskı yapıyorlardı. Ama Zico yolunu çizmişti. Şu anda bile 5 yaşındaki çocuğa F.Bahçe'nin kadrosunu ve sistemini sorsanız gözü kapalı anlatır. İstikrar denilen şey budur işte Ikinci turda o dönemler Hollanda'nın en iyi ve en kuvvetli takımı olan Alkmaar ile içeride 3- 1'den 3-3 beraberlik yakalanıyordu. Zaten Frankfurt karşısında da 2-0'dan 2-2 yakalanarak tur geçilmişti. Yani Fenerbahçe eski Fenerbahçe değildi. Daha doğrusu bir Türk takımı modeli çizmiyordu. Karşımızda ne yaparsa yapsın maçı koparan bir Fenerbahçe vardı. Taraftar da bundan memnundu. Alkmaar da 2-1 geçen maç bizi bir üst tura taşıyacaktı. Ancak 87. dakikada bir ölü vuruştan kaleci hatasıyla yenilen gol umutları suya düşürmüştü.
Avrupa incelemeye başladı Yalnız F.Bahçe Avrupa'da konuşulmaya başlanmıştı. "Nereden çıktı bu takım" diye Avrupa medyası incelemelerde bulunuyordu. Zico özellikle büyük maçlardaki etkili oyun ve galibiyetlerle şampiyon yapan adam oluyordu. Ama yine aynı isimler Zico'nun gitmesi için kampanya yürütüyorlardı. Bu sefer iyice azalmışlardı ve dikkat çekmiyorlar, ciddiye alınmıyorlardı. Yönetim açıklama bile gereği duymadı. Zico ile yola devam etti. Sezon başında Tuncay, İngiltere'ye giderken Mehmet ve Rüştü; Beşiktaş, Serkan; Trabzon'un yolunu tutuyordu.