Duygusal boşluk evlilikleri
Bu tarz evliliklerde başı üç tip kadın çekiyor. Birincisi aile içi şiddete maruz kalanlar, ikincisi uzun süren ilişkisini evlilikle noktalayamayanlar, üçüncü ve bence en önemlisi hayata dair belli bir duruşu ve siyasi görüşü olan üstüne üstlük ekonomik olarak da kimseye muhtaç olmayan kadınlar... Üç tip kadın da "sahiplenilme" duygusunu bir şekilde yaşamak istiyor...
Cinnetolasılığıyüksek Aile içi şiddete maruz kalmış kadınların, böyle bir evlilik yapmasındaki en önemli nedenlerden biri evden kaçıp kurtulmak. Türkiye gerçekleri arasında olduğu için artık şaşırtmıyor. Şaşırtan kısmı ise yine evde şiddeti uygulayan baba ya da erkek kardeşle benzer kişiliklerle evleniyor olmaları. Netice itibariyle bu evlilikler ya bir süre sonra alışkanlıktan ite-kaka ömür boyu sürüyor ya da taraflardan birinin cinnet geçirmesiyle son buluyor. Ortası yok...
İnatevliliği İkinci tip evliliklerde ise durum daha da vahimleşiyor. Kadın, yıllarca birlikte olduğu partnerini evliliğe ikna edemeyince başkasıyla "inat" evliliği yapıyor. Evlilik yapacağı kişi de ise önceki sevgiliden her konuda "üstün" olan bir adayın olması şart... Ekonomik, kültürel, sosyal vs. Ama yine de bu özellikler kadına yetmiyor. Eşi eski sevgiliyle kıyaslama, her şeyin daha fazlasını isteme ön plana çıkıyor. Peki evlilik ne oluyor, tabii ki çatırdamaya başlıyor. Sonuçta, hem eşinin hem de kendisinin hayatını karartıyor.
Kıskanıyorsa,sever Ve okumuş, bilmiş, parası, kariyeri ve kimseye "eyvallahı" olmayan kadınlar... En tehlikelisi... Başlarda "sahiplenilme isteği" ve bitmez tükenmez ego tatminsizliği. "Kıskanıyorsa seviyor, kıyafetime karışıyorsa seviyor" gibi anlamsız düşünceler... Bu tip kadınlar evlilik "eskidikçe" yaptığının farkına varıyor, "Ben senden daha üstünüm. Kimseye ihtiyacım yok" havasına giriyor. Eşini aşağılamaya ve beğenmemeye başlıyor. Sonuç hayalkırıklığı, mutsuzluk ve şiddet...