Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun yakalanan başarılı çıkışın tesadüf olduğunu söyleyenlere tek bir yanıt veriyor; başarımız çalışmanın ürünüdür... Biraz tarihimize baksınlar....
Bülent Uygun çok kısa bir süre önce başladığı teknik direktörlük yaşamının en başarılı dönemini yaşıyor. Ona göre; "Bir yere gelebilmek için çok çalışmak bilgi olarak donanmak fantezi kurmayı bile bilmek" lazım; "Hayal ötesi düşünmeyi bilmekle ilgili bir şey bu. Birini ara paslarını birinin çabukluğunu birinin golcülüğünü almaya çalıştım ve kendimce bir ekol yarattım. Adalet dağıtıcısı ben değilim ama öyle olmaya çalışıyorum..."
* Meslek sırrınızı vereceğiniz soruyla başlayayım; bu başarıyı nasıl yakaladınız? * Aslında bir şey becerdiğimiz yok.
* Nasıl yani? Bu becerilmiş ya da beceri gösterilmiş bir süreç değil mi sizce? * Bakın ben buraya beş sene önce futbolcu olarak geldim. Başkanımızla bir yol haritası çıkardık. Kendimizce oturduk konuştuk... İşleri dolayısıyla yurtdışında olduğu bir dönem kadro dışı kaldım ve ben o dönem için futbolu bıraktım. Ama o sene şampiyon olamadı takım. Ve biz tekrar başkanımızla yanyana geldik... Başkanla kurduğumuz hayaller vardı.
* Nasıl tasarılardı bunlar? * Biz bu takımı alıp 38 yıllık makus talihini değiştirebiliriz diye düşündük. Ama şunu belirtmek isterim; Hayalperest değildik. Hatta gerçekçi olduğumuzu düşünüyorum.
* Sizi bu kadar cesur düşünmeye iten nedenler nelerdi? * Başkanla aramızda 20 yıllık bir dostluk var bizim. Bunun dışında nasıl bir takım kurmalıyız tartışmasını yapabilmek için bir sistem kurmaya çalışıp bir planlama yaptık. Bizimle birlikte bu planlamaya uygun futbolcuları elimizde tuttuk, 5-6 sıkı transfer ve genç takviyelerle bir ekip kurduk. Bunun için de ekibimizin başına İsmail Kartal hocamızı geçirdik.
* Hedef büyük... * Evet; 38 yıllık makus talihi yeneceğiz ve Sivasspor'un şampiyonluk hasretini sona erdireceğiz.
* Peki böyle teknik bir kurgu meseleyi hallediyor mu? * Tabii ki. Ama sizin de yapınıza uygun bir duruşunuz var, başkanınızın bu işe katkısı ve kayıtsız şartsız yanınızda oluşu var, onun sevgisi, ilgisi, özgüveniyle dolu katkısı var, etrafımızdaki insanların buna inanmışlığı var... Bunların hepsinin toplamıdır sözünü ettiğimiz şey.
* Daha yolun çok başındasınız... * Bir yıllık bir kariyerim var değil mi? Bu başarılarımı şöyle değerlendirenler var; geldi hasbelkader başarılı oluyor işte. Takımı aldığımda 12 puanla 17. sırada dururken 7. olmamızı tesadüflere bağlıyorlar... Yalnız bu seneki çıkışımızı da görünce herkes garipsemeye başladı...
* Olayın aslı nedir peki? * Şudur; ben futbola başlarken yani güreş milli takım antrenörü babama futbol oynayacağımı söylediğimde şöyle demişti; antrenörlerin iyi taraflarını not et. Kötü tarafları da kulağında küpe olsun... Osieck'ten Perreirea'sına Güvenç Kurtar'dan Yılmaz Vural'ına herkesin iyi taraflarını not ettim. Teknik adam kurslarına katıldım, yurtdışında 100'e yakın maç izledim... Fatih Terim'le oturup Fiorentina'da Milan'da Galatasaray'da yaptıkları üzerine saatlerce konuştum- tartıştım... Onlardan taktik ve teknik çalışmaların ayrıntılarını alıp saatlerce dinledikten sonra topladığım ne varsa kendime uyarladım.
* Yani buralara kolay gelinmedi... * Benim babam Karasu Karapınar'ın Aralı köyünün bir dağının eteğinde annem de Kocaeli'nin kırk elli haneli Kozlu köyünde doğmuş... Ben onların çocuğuyum... Fındık bahçelerinde koşarken topçu olmuş ve buralara kadar gelmişim. Bizim başarımızın tesadüf olduğunu söyleyenler biraz tarihimize baksınlar...
* Siz bir açıklamanızda şampiyon olmak istemiyoruz gibisinden şeyler söylemiştiniz ve tepki aldınız... * Biz gerçekçi olalım istedik ama ağzı olan konuştuğu için yorum da böyle oluyor.
* Peki bir futbolcu en çok neye inanır sizce? * Öncelikle hocasının duruşuna başkanının yapısına taraftarının olayı sahiden sahiplenip sahiplenmediğine; birbirine bağlı şeyler bunlar. Herkesin bu olayda mutlaka bir payı olup olmalı; öncelikle bunu sağlamaya çalışıyoruz.
* Başarınızda başkanın da etkisi çok diyorsunuz... Bakın onun duruşu tarzı yüreğiyle bir efsane olduğunu düşünüyorum. Ve bu başarının çıkış noktası olarak görüyorum onu. * Ekibinizi kurarken nelere dikkat ettiniz? Öncelikle adam gibi adam mı ona bakıyoruz... Bizim uygulamak istediklerimizi taşıyabilecek mantaliteye sahip mi, yetenek olarak ne verebilir bunu inceliyoruz...
* Siz sözü edildiği üzre ketum musunuz? Bakın bizde iki tip futbolcu var; Mehmet gibi çok sakin de var Balili gibi de yani... İnsanların duygularıyla benzeşen orantılı bir yapı var... 8 tane ikinci ligden gelme futbolcu var ekibimde... Hiç dert değil. Takır takır top oynuyorlar...
* Kayseri tribünlerinde bir pankart asılıydı maçtan önce; Kayserililerin bir pankartı vardı; Şampiyonluk yolundaki onurlu duruşunuzun yanındayız! * Onore eden şeyler bunlar. Başkanımızla başlayıp Sayın Abdullatif Şener'in de Sayın Valimiz Veysel Dalmaz'ın da içinde olduğu Sayın Belediye Başkanı Sami Aydın'ın katıldığı bir yapılanma ve sahip çıkma sürecinin sonucudur.
* Galatasaray'a yenildiniz ve zirve yarışında yara aldınız... * Sözünü ettiğim şey buydu işte... Bu da olabilir başka bir şey de.. Ama biz bir yürüyüş başlattık. Ve ona uygun davranmaya devam edeceğiz...