Kurban Bayramı'na birkaç gün kala sizin planınız ne? Ailecek bayram kutlamak mı, beş yıldızlı bir otele kaçıp kafa dinlemek mi?.
Bayramlardır insanları birbirine bağlayan, küsleri barıştıran, paylaşımları güçlendiren, tatlı bir telaş yaşatan... Ancak bu telaş yıllar öncesinde olduğu gibi ailecek bir araya gelmek ya da büyükleri ziyaret etmek değil artık. 3-4 günlük tatili fırsat bilip şehir dışında bir yerlere kaçmak. Kurban Bayramı'nı karşılamaya hazırlandığımız şu günlerde, gazetelerin haftalar öncesinde vermeye başladığı kampanyalardan yararlananlar belki de çoktan programlarını yaptı. Aileleriyle bayramlaşıp kendini güney sahillerindeki otellere atmak için sabırsızlanıyor. Oysa, böyle miydi eski bayramlar? Kurbanlıklar haftalar öncesinden alınır, evlerde beslenirdi. Ailenin erkekleri hep birlikte giderlerdi bayram namazına... Biraz zor olurdu gözünün içine bakılan koyunu, danayı kurban etmek ama sevaba girmenin huzuru içleri rahatlatırdı. Evin kadınlarının yaptığı kavurmanın lezzetine doyum olmazdı. İşte o eski bayramlara götürmek istedik sizi! Bayramın, tatil değil bayram olduğu, çocukların el öpüp harçlık aldığı, zenginin fakirin bir olduğu günlere...