Kadın cinsel işlev bozukluğuna neden olan faktörler
Kadın cinsel işlev bozukluğu bütün kadınların yüzde 25- 63'ünü etkileyen, karmaşık ve çok boyutlu bir problemdir. Çözümlenmediğinde kişisel ilişkiler, duygu-durum, kendine güven ve genel yaşam kalitesinde bozulmaya yol açabilir. Gerçekte olduğundan daha az bildirilen ve daha az tanı konulan bir problemdir. Amerika'da yapılan bir çalışmada yaş, medeni durum, eğitim ve etnik köken gibi özelliklerin kadın cinsel fonksiyonları üzerine etkileri araştırılmış ve aşağıda bildirilen konular vurgulanmıştır:
Bir çalışmanın sonuçları... 1. Vajinal lubrikasyon güçlüğü dışındaki cinsel sorunların, artan yaşa göre azalmaya eğilimli olduğu gözlenmektedir. 2. Evli kadınlar, belirgin şekilde daha az cinsel sorun yaşamaktadır. 3. Evli olmayan kadınlarda, evlilere göre 1.5 kat daha fazla cinsel anksiyete ve orgazm sorunları ortaya çıkmaktadır. 4. Eğitim düzeyi arttıkça cinsel sorunlar daha az yaşanmaktadır. Bu durum, özellikle lise mezuniyetinden az eğitim düzeyine sahip olan kadınlarda daha belirgindir. 5. Eğitimin düşük olması, özellikle seksten daha az memnun olma ve cinsel anksiyetenin daha çok yaşanması ile ilgilidir. 6. Cinsel sorunlarda etnik farklılıklar da önem taşımaktadır. Uzmanlar, bu çalışmada kadın cinsel fonksiyon bozukluğu üzerine çeşitli risk faktörlerinin etkilerini de araştırmıştır. Herhangi bir sağlık sorunun olması, kadınlarda cinsel ilişki sırasında ağrıya neden olmaktadır. İdrar yolu ile ilgili şikayetler, cinsel ilişki sırasında ağrı ve uyarılma sorunlarına yol açmaktadır. Sosyo-ekonomik durum diğer bir risk faktörüdür ve ekonomik durumda gerileme cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olabilmektedir. Mastürbasyon veya geçmişinde partner sayısının çok olması da bir risk faktörü olarak görülmemektedir. Tecavüz, cinsel taciz gibi travmatik bir cinsel olay yaşayan kadınlarda, uyarılma sorunları ortaya çıkmakta ve bu olayların cinsel fonksiyonlar üzerine uzun yıllar devam eden olumsuz etkileri olmaktadır.
Yaşla birlikte artış gösteriyor Menopoz, kadınlarda cinsel fonksiyonlar üzerinde olumsuz etkisi olan diğer bir faktör olup menopoz sonrası orgazm sorunları, lublikasyon azalması ve ağrılı cinsel birleşme sorunları ortaya çıkmaktadır. İdrar kaçırma ve bazı vajinal operasyonların da cinsel fonksiyonlar üzerinde potansiyel olumsuz etkileri vardır. Tüm bu faktörlerin yanında partner ve partnerin seksüel sorunları, çalışma hayatı, stres ve günlük yaşam sorunları gibi pek çok faktör de kadın cinsel fonksiyonunu dolaylı olarak etkilemektedir. Yurdumuzda bu konuda yapılan bir çalışmada da sigara kullanımı, evlilik süresi, geçirilmiş pelvik operasyonlar ve korunma yöntemlerinin cinsel fonksiyon bozukluğu üzerine etkisi saptanmamıştır. Arzu, uyarılma, lubrikasyon orgazm ve memnuniyet ileri yaşlarda azalırken, ağrı yaş ile artmaktadır. Yapılan bir başka bir çalışmada ise problemlerin daha çok istek ve orgazm bozuklukları üzerinde yoğunlaştığı ve yaşla birlikte özellikle orgazm bozukluklarının ön plana geçtiği bildirilmiştir.