Belki artık gazetecilik Rüya gibi ama umudum var hâlâ. Ben gibi 34 yılı devirip mesleğin sonbaharına yaslanmış birinin başka ne rüyası olabilir ki zaten. Artık sular durulsa, her şey normale dönse de işimize baksak. Koridorlarda, masalarda, kuytularda, yemek aralarında muhabbet; atlanan atlatılan haberler, güzel çatılan sayfalar, harika fotoğraflar üzerine kurulsa. Yarını belli, istikbali asgariden de olsa belli, içi rahat, kafası huzurlu gazeteciler doldursa artık mekanımızı.
BENYAPTIMOLDU Millet 'başına' bir iş gelmesin diye neredeyse duvara dönüp yürüdüğü popolarını kaldırsa, işe güce dalsa. Mesleğimizin olmazsa olmaz adrenalinakımı güçlense, gürül gürül çağıldasa yeniden. "Sen,ben,bizimoğlan" hesapları. "Onlar,şunlar,bizler" ayrımcılığı, kifayetsiz muhterisler, egosantrikler, "Ben yaptım oldu"cular, hasbelkader kadrolar tedavülden kalksalar, liyakat perisi geri dönse aaah. Rüya gibi olsa da, olmayacak dua olmasa bari...