Sevgili hanımlar her şey sizler için emin olun. Bu hafta kaynak konusunu ele almak istedim. Tüm bayanların merak ettiği, ilgilendiği bir konu . Araştırdım ve kaynak deyince ilk akla gelen ismi buldum; 1987'den beri bu işi yapan, Türkiye'ye ilkleri getirenlerden biri Cengiz Peruk. Nişantaşı Valikonağı'ndaki yerine konuk oldum ve bakın neler yaşadım neler.
Cengiz Bey, kaynağı çok ucuz yapanlardan şikayetçi. Çünkü kötü saç kullanıyorlarmış. Özellikle Tarlabaşı'nda bu işi basite indirgeyen, yanlış kaynak yapan bir sürü insan olduğunu söylüyor. 'Ben bu işin profesörüyüm' deyip saldırıyor saçlarıma. Resmen dantel işler gibi tek tek bıkmadan, saatlerce kaynak yapıyor...
Ve kaynak başladı. 3 farklı kaynak çeşidi varmış. Boncuk, silikon ve keratin. Kaynağı 3 ay kullanabiliyorsunuz. Boncuk kaynak bu aralar favori. Ama bana keratin silikon yapılıyor. Çünkü daha sağlıklı olduğu söyleniyor. Saçlara zarar vermiyormuş.
Kaynak yerine özel çıtçıt , postij, at kuyruğu ve örgü kullananlar da çok varmış. Zaten sanat camiasında gerçek saçıyla çıkan kimse yok ki. Doğal saç kalmadı artık. Tamı tamına 3 saat Cengiz Bey bıkmadan uğraştı. 'Bana fön demeyin de ben 24 saat kaynakla uğraşırım. Bu işi çok seviyorum' diye yorum yaptı. Günde 5+6 tane kaynak yaptığını söylüyor. Yorulmadan ve bıkmadan. İstanbul dışında da Türkiye'nin birçok yerinden büyük talepler olduğunu söylüyor.
Cengiz Peruk'ta her renk, her boy ve çeşit peruk bulabiliyorsunuz. O kadar eğlenciliydi ki turumuz, farklı peruklarla farklı kadın psikolojilerine girdim bir anda. Burası saç fabrikası gibi. Yok yok. Sanırım kendisi saç kralı. Nasıl, güzel olmuş mu? Eee kısa saç da fena durmadı aslında. Ama 40 yaşından sonra düşünüyorum. Ve bonus saçlar. Ne kadar da şirin olduk değil mi? Cengiz Bey'i ikna edene kadar canım çıktı. 'Sosyeteye rezil olduk' dedi ama benim elimden kurtulamadı. Bu arada Türkiye'ye ilk bonus saçı Cengiz Peruk getirmiş; hatta tescilliymiş. Kullananlara dava açacakmış. 'Taklitlerimden sakının' diyor.
Daha önceden kaynak yaptırdığım için alışkınım ve sabırla bekliyorum. Saçlar köylerden, Tibet'ten, Çin'den, Hindistan'dan geliyormuş. Çünkü en iyi saçlar oradan çıkıyormuş. Kaynak yapıldıktan sonra iyi bir fırçayla sürekli fırçalamak, iki haftada bir kaynak bakımı yaptırmak gerekiyor. Cengiz Bey, 'Yazın sakın korkmayın, çünkü deniz suyu silikon ve keratini daha çok sabitliyor' diyor ve ekliyor, 'Pasaklı olmayın, saçlarınızı dolaştırmayın o zaman çok memnun kalırsınız...'
Vee sonunda Rapunzel gibi saçlarım oldu. Kendimi Yüzüklerin Efendisi'ndeki Liv Taylor'a benzettim bir anda. Biraz fazla uzun oldu ama sahne için gerekiyor. Yine mutlu son. Kahraman silahşörlerle karşınızdayım. Cengiz Peruk ve ekibi iyi iş çıkarttı doğrusu. Cengiz Bey'in eline saçı verip bu pozu verdirten de benim. Biraz kasmış kendisini. E adamcağızın canı çıktı ne yapsın? 3 kilo saç gitti. Bu hafta pek kendimi feda ettim sayılmaz, çünkü benim de çok hoşuma gitti.
Yine nefes nefese kaldım; uzun, yorucu ama çok keyifli bir haftaydı. Haftaya kadar aklınıza mukayet olun. Fikirlerinizi ve görüşlerinizi bana ulaştırmaya çalışın. Sizlerden de katılım bekliyorum. Bu sayfa hepimizin. Sevgiyle kalın.