Düzenli ve sağlıklı yaşayarak meme kanseri riskini azaltabilirsiniz
Düzenli ve sağlıklı yaşayarak, meme kanseri riskine karşı savaş açabilirsiniz...
***
Riskleri azaltabilirsiniz
Düzenli ve sağlıklı yaşayarak, meme kanseri riskine karşı savaş açabilirsiniz... Genetik özellikler, şişmanlık ve alkol kullanımı meme kanserini tetikleyebilir... Yapılan araştırmalar, doğumun meme kanseri riskini azalttığını ortaya koydu....
Bazı özellikleri taşıyan kadınlarda meme kanserinin daha sık görüldüğünü biliyoruz. Bu özelliklere risk faktörleri diyoruz. Bu risk faktörlerini taşıyan kişilerin mutlaka meme kanserine yakalanacakları söylenemez. Sadece, bu faktörleri taşımayanlara göre daha fazla meme kanserine yakalanma olasılıkları olduğunu biliyoruz. Meme kanserine yakalanma riskini artıran faktörleri kısaca şu şekilde sayabiliriz: Doğurganlık: İlk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda meme kanseri görülme oranı, 20 yaşından önce doğuranlara göre 2 kat fazladır. Hiç çocuk doğurmayan kadınlarda risk hafif yükselmektedir. Sosyoekonomik seviyenin yüksekliği: Sosyoekonomik düzeyi yüksek olan kadınlarda, meme kanseri görülme oranı daha fazladır. Bu ailelerin kızları daha iyi beslendikleri için daha erken gelişmekte ve erken yaşta adet görmeye başlamaktadır. Östrojen hormonu tedavisi görülmesi: Menopoz nedeni ile uzun süre östrojen tedavisi gören kadınlarda, meme kanseri oranı artmaktadır. Fakat hormon tedavisi almayan kadınlarda da kalp hastalıklarında ve osteoporoz gibi sorunlarda artış ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, menopoz yakınmalarının azaltılması amacı ile östrojen verilmesi önerilebilir fakat mutlaka bu bir hekim kontrolü altında yapılmalıdır. Sigara içilmesi: Sigaranın kesin bir etkisi gösterilememiştir. Fakat, genel sağlığı etkilediğinden mutlaka dolayı bırakılması önerilmektedir.
Yaş: İleri yaş önemli bir risk faktörüdür. Yeni meme kanseri tanısı konulan kadınların yüzde 70'i, 50yaşın üzerindedir. Diğer bir deyimle, yaşı 50'nin üzerinde olan kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı,yaşı 50'nin altında olan kadınlardan 4 kat daha fazladır. Bu nedenle, 50 yaşın üzerindeki her kadın, mutlaka yılda 1 defa hekime başvurarak muayene olmalıve mamografi dediğimiz meme filmini çektirmelidir.
Kişisel meme kanserihikayesi: Daha öncememe kanseri geçirmişve tedavi olmuş kadınlarda diğer memedekanser gelişme olasılığı,normal kadınlara göre34 kat daha fazladır.
Doğum kontrol hapıkullanılması: Bu konudafarklı görüşler olmaklabirlikte, hafif bir risk artışıolduğu ileri sürülmektedir. 10 yıl önce hapı bırakmış olan kadınlarda iserisk tamamen sona erer.
Ailede meme kanseri hikayesi: Aile yakınları arasındameme kanserine yakalanmış kişilerin olduğu kadınlarınmeme kanserine yakalanma olasılığı, diğer kadınlara göre daha fazladır. Örneğin, kız kardeşi veya annesi meme kanserine yakalanan bir kadının meme kanserine yakalanma riski, diğer kadınlardan 2 5 kat daha fazladır.Bu kadınlar, daha sık ve dikkatli izlenmelidir.Eğer ailegeçiş riski yüksek bulunursa, genetik testi yaptırılmalıdır.
Daha önce meme biopsisi yapılmış olması: Memede bir kitle nedeni ile biopsi yapılmış ve iyi huylu birtümör saptanmış olabilir. Bazı kanser olmayan iyihuylu tümörlerin bulunması, kanser gelişme riskinideğişik oranlarda artırabilmektedir. Bu, tümörünhücresel yapısına göre değişir. Örneğin, daha öncememesinde tamamen iyi huylu bir tümör bulunankadınlarda risk, normal kadınlara göre daha fazladır.
Alkol kullanılması:Günde 3 bardak yüksekdereceli alkol içen bir kadının meme kanserineyakalanma riski, hiç içmeyen kadına göre 2 katdaha fazladır. Günde 1 kadeh ideal ölçüdür.
Şişmanlık ve yağlı beslenme: Şişmanlığın, özellikle 50 yaşın üzerindekikadınlarda meme kanserine yakalanma riskiniartırdığı gözlenmiştir.Fazla yağ alımı, risk unsuru oluşturmaktadır.
Fertil çağ süresi: Adet görmeye erken başlanması,menopoza geç girilmesi, fertil cağı uzatmaktadır. Busırada kadın daha uzun süre östrojen hormonu etkisialtında kalmakta, meme kanseri gelişme riski artmaktadır. Erken menopoza giren kadınlarda hormontedavisi yapılmıyor ise meme kanseri riski önemli ölçüde azalmaktadır. 50 yaşından sonra adet görmeyedevam eden kadınlarda, risk az da olsa artmaktadır.