Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Arşiv | Ana Sayfa
Bugün: 24 Kasım 2007  
Yazar Arşivi
Sonbaharın adresi Alıçlı Yaylası
Ne yenir?
Nasıl gidilir?
Nerede kalınır?

Sonbaharın adresi Alıçlı Yaylası
Doğa sporlarına düşkünler için bir cennettir Alıçlı Yaylası. Özellikle bu mevsimde papatyaların menekşelerin açtığına tanık olmak ise insanı şaşırtabilir...


Son yıllarda ülkemizde dağcılık, rafting, trekking gibi doğa sporlarına ilgi duyanların sayısı onbinlere ulaştı. Ben ilk doğa yürüyüşümü yaptığımda sanki keşfedilmemiş yeni bir dünya yakalamış gibi heyecanlanmış, şaşırmış ve çok mutlu olmuştum. Doğanın sessizliği içinde yanımızdan akıp giden derenin şırıltısı, ayaklarımızın altında sonbahar yapraklarının hışırtısı, saçlarımızı okşayıp geçen tertemiz rüzgar; sanki büyülü bir dünyanın kapılarından giriyorum duygusu veriyordu. O günden bu yana her doğaya çıkışımda aynı heyecanı duymanın şaşırtıcı tazeliğini yaşarım.

DOĞA BARIŞÇILDIR
Grup içinde sohbet edip şakalaşanlar olduğu gibi, kendi içinde yoğunlaşıp yalnızca kendisiyle konuşan, kendi iç derinliğine dalan insanlar da olur. Ama doğa barışçıldır. Bu yüzden daha çok, doğanın kirlenmemiş, kirletilememiş ortamında insanlar çevresindekilerle çıkarsız bir iletişim içinde sohbet eder. Doğada olmak insanın kendi kendisiyle sohbet etmesidir bir bakıma. Belki de en az yapabildiğimiz şey, kendimizle çatışmadan sohbet edebilmektir. İşte doğada bunu başarırız. Bozulmamış bir doğa ortamında yürüyorsak, onun her metrekaresi insana yaşama sevinci tattıran ayrı güzellikler taşır. İnsanoğlu için doğanın belli kesimleri gerek yaşam alanı olarak, gerekse ekonomik değer olarak cazip geliyorsa, ne yazık ki oraları çok çabuk ve bilinçsizce tüketip, tabiri caizse 'talan' edebiliyoruz. Bu açıdan mümkün oldukça insanoğlunun ilgi alanından uzak kalan bölgelerde yürümeyi, yeni keşifler yapmayı tercih ediyorum.

HER HAFTA YENİ BİR KEŞİF
Bundan sonra mümkün olan her hafta sonunda Takvim Gazetesi sayfalarında sizlerle birlikte yolculuğa çıkacağız; yeni yerler keşfedeceğiz. İlk keşfimiz Kemaliye-Elmalı geçişi, diğer bir adıyla Alıçlı Yayla geçişi olacak. Adapazarı'nın Pamukova'ya bağlı Kemaliye Köyü'nden başlayıp Bursa İznik'e bağlı Elmalı Köyü'ne yürüyeceğiz. Burası orman içi yürüyüşüyle 20 km civarında. Bu parkurdan daha önce de geçmiştim. Orman içinde çok miktarda sağa sola sapan patikaların olduğu ama çok fazla inişi çıkışı olmayan, keyifli bir parkur. İlkbaharda dizboyu otların yeşilliği içinde o tadına doyum olmaz kuzu kulaklarını avuçlar dolusu toplayabilme şansı burayı benim için ayrı bir cazibe alanına dönüştürüyor. Sonbaharda ise binbir renkle gözlerimize ziyafet çekebileceğimiz bir doğa harikası. Yaprakların sarıdan yeşile, yeşilden kahverengiye ve oradan da ateş kırmızısına dönüştüğü bir renk cümbüşüne tanıklık ederiz. Ayaklarımızın altında yaprak hışırtısını dinlemek, yaylada çığlık atmak, çayırda yuvarlanmak ve çiçeklere başımızı yaslayıp onlarla göz göze bakışmak anılarımıza eklenen ayrıcalıklar olarak yaşamımızda yerini alacaktır.

HÜZÜNLÜ BİR MELODİ...
Önce tatlı eğimli bir yamaç geliyor önümüze. Patlak Dere'ye paralel patika boyunca çıkıyoruz. Bir saat kadar sürüyor bu çıkış. Solumuzda şırıl şırıl bir dere ve çevremizde renk renk sonbahar yapraklarının savrulduğu hüzünlü bir doğa melodisini dinleyerek yürüyoruz. Sonra orman içi patikalara dalıyoruz. Patikalarda yanılmadan yürümek çok önemli. Çünkü yanlış bir patika bambaşka bir noktaya götürebilir bizi. Yaklaşık 3 saat yürüdükten sonra bir pınar başında öğle molası veriyoruz. Burada bir şeyler atıştırmamız gerek. Tam da Adapazarı, Kocaeli ve Bursa il sınırlarının kesişme noktası. Saçlarımızda sonbaharın renk renk serin rüzgarları, yüreğimizde doğada olmaktan dolayı pır pır bir yaşama sevinci: Hani iyi ki gelmişiz, iyi ki buradayız cinsinden. Çığlık atabilirsin, kızdığın birine bağırabilirsin. İçinde seni boğan ama bir türlü dışa atamadığın zehri doğanın cömert kucağına boşaltmak için daha uygun bir yer olamaz. Burada çocuk olabilirsiniz.

ÇİVİ KULLANILMAYAN CAMİ
Orman içinde bir vaha gibi duran Alıçlı Yayla baharmış gibi yemyeşil çayırlığı, papatyaları, çiğdemleriyle kucağını açmış bekliyor. Yaklaşık 6 saat yürüdükten sonra İznik'e bağlı bir Gürcü köyü olan Elmalı'ya ulaşırız. İçinde de 120 yıllık ahşaptan ve hiç çivi kullanılmadan yapılmış bir cami var. Çok görkemli görünmese de içine girdiğimizde, ince bir işçilik görür, hayran oluruz. Bu köy, yürüyüşümüzün son durağıdır. Kaslarımızdaki taze yorgunluğu köyün çeşmesinde yıkadığımız ayaklarımızın serinliğinde bir miktar eriterek aracımıza biner ve önümüzdeki hafta acaba doğanın hangi köşesine gitsek diye düşünerek belki de tatlı bir uykuya dalarız.
YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
GÜNCEL
Kopya Kopya tartışma
Türkiye, ilk kopya koyunu olan 'Oyalı'la tanıştı. Bu doğumla beraber...
'Mehmet'leri uğurladık
Türk nefretine aşk freni
Rezalet
'Dulsun' cinayeti
Suç babası
Kestane memleket nere?
SPOR
Tercihi Tercihi Fener
Brezilyalı golcü Hollanda basınına yaptığı açıklamayla Fenerbahçe'ye...
2 milyon €'luk kriz
Havamız bile yeter
Kartal kapış kapış
Trabzon hazır kıta
Merhaba Süper Lig
Müthiş tırmanış
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
İSTANBUL Hafif Yağmurlu 7°C 4°C 
ANKARA Çok Bulutlu 5°C -1°C 
İZMİR Çok Bulutlu 11°C 5°C 
ANTALYA Çok Bulutlu 17°C 12°C 
ADANA Yağmurlu 17°C 10°C 
EKONOMİ
IMKB E: 52.331,290 D:% 0,25
DOLAR S: 1,200 D:% 0,38
EURO S: 1,777 D:% 0,25
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon
| Saklambaç | Astroloji | Mobil Takvim | Reklam | Künye | Ana Sayfa
    Takvim Servisi
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu
Shuanda Bildiriyor Blogomania Hepoku