Sağlıklı bir erkeğin, uzun cinsel yaşamı süresince geçici olarak iktidarsız kalması normaldir. Bu, genellikle erkeğin ruhsal ve bedensel durumuna bağlıdır. Cinsel güçsüzlüklerin yüzde 80-85'i psikojenik, psikolojik kökenli, yüzde 15-20'si ise organik nedenli olarak kabul edilir. Organik nedenli cinsel güçsüzlüğün en güvenilir tanısı, uyku laboratuvarında REM "hızlı göz hareketleri uykusu" dönemlerinde penis sertleşmemesinin olmaması ile konulur. Uykuda ve özdoyurum sırasında penisi normal sertleşenlerde, organik bozukluk düşünülmemelidir.
Zorlamak kendine güveni kaybettirir Psikolojik kökenli cinsel güçsüzlük ise çoğu kez beden yorgunluğu ve ruhsal depresyonlara bağlıdır. Fakat erkek yorgun ve üzüntülü de olsa cinsel ilişkide bulunmayı ister. Bu durumda tam anlamıyla dinlenmeli ve psikolojik yardım almalıdır. Zorlamak sonuçsuzdur ve erkeğin kendisine olan güvenini kaybettirir. Eşininin çocukça davranışları ve alay konusu yapması erkeği olumsuz etkiler; geçici güçsüzlük, kadınlardan uzaklaşarak müzminleşmeye başlar.
Kadın her zaman erkeğin yanında yer almalıdır Erkek, cinselliğin temelinin beyinde başladığını bilmelidir. Spor yapma, açık hava yürüyüşleri, kendisi ile baş başa kalma, kısa süreli uygulanacak cinsel perhiz olumlu cevap verecektir. Kadının rolü de yatsınmamalıdır. Kadın, erkeğin yanında olmalı, onu yalnız bırakmamalı ve güvenini kaybedecek söz ve davranışlardan uzak durmalıdır. Eşine daha yakın, ilişkilerinde yeni pozisyon ve uyarıcı davranımlarda etkin görevi üstlenmelidirler.