Diyabetin tipine bak
Ülkemizde yaygın olarak görülen diyabet yani şeker hastalığı, Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere 2 gruba ayrılıyor...
*** Diyabetin tipine bak
Ülkemizde yaygın olarak görülen diyabet yani şeker hastalığı, Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere 2 gruba ayrılıyor. Pankreası insülin salgılamayanlar Tip 1, yetersiz salgılayanlar ise Tip 2 diyabet teşhisinin ardından takip ve tedaviye başlıyor....
Diyabet hastalığı, Tip 1 ve Tip 2 olarak 2 grup halinde ele alınıyor. Bu hastalığın ülkemizde oldukça sık görüldüğüne dikkat çeken Medicana Hastanesi uzmanları, diyabet tiplerini, belirtilerini ve tedavi yöntemlerini anlattı: Pankreası insülin salgılayan ancak miktarı yetersiz olanlar 'Tip 2 diyabet', pankreası hiç insülin salgılayamayanlar ise 'Tip 1 diyabet' hastası olarak tanımlanmaktadır.
ERKEN EVREDE GÖRÜLÜR Genetik faktörlere sıkı sıkıya bağlı nedenleri olan Tip 1 diyabet hastalığı, jüvenil diyabet olarak da adlandırılmakta ve genellikle yaşamın erken evrelerinde ortaya çıkmaktadır. Açlık kan glukoz ölçümünün çok yüksek, 500 mg/dl düzeylerinde çıkması, insülin hormonunun kanda çok az veya hiç olmaması, bu hastalığın tiplemesine uygundur. Adacık hücre antikorları, Tip 1 diyabetlilerin yüzde 90'ında 'pozitif' bulunmaktadır. Bu tür hastalarda, hastalık belirtilerinin görülmesinden çok önce bu otoimmün bozukluk oluşmaktadır. Anti GAD değerleri pozitif olanlarda, erken dönemde Tip 1 diyabet olma olasılığı oldukça yüksek bulunmaktadır.
TESTE DİKKAT! C-Peptid kan düzeylerinin ölçülmesi ise insülin hormonunun sentezinin yapılıp yapılmadığının göstergesi olması dolayısıyla hastalığın otoimmün kaynaklı olup olmadığı hakkında fikir vermektedir. Tip 1 diyabet hastaların kanında çok düşük değerlerde bulunur. Tip 2 diyabet tanısı için farklı testler uygulanır. Açlık, tokluk kan şekeri ölçümleri ve 2-5 saatlik OGTT testleri, bu hastaları belirlemek için kullanılan testlerdir. İnsülin ile eş zamanlı yapılan Oral Glukoz Testi ise bu hastalarda insülin hormonu salınımının hangi düzeyde yapıldığını göstermesi açısından önemlidir. Tip 1 ve Tip 2 diyabet hastaları, hastalıklarının tanısı konulduktan sonra yaşamlarını kontrol altında sürdürmek zorundadır.
SÜREKLİ TAKİP ŞART Evde değişik zamanlarda parmaktan bakılan kan şekeri ölçümleri, hastalar için yol gösterici olmaktadır. İnsülin hormonu kullanan özellikle Tip 2 diyabet hastaları ve diğer hastaların, insülin uygulaması yapmadan önce mutlaka kan şekeri düzeylerine bakmaları gerekmektedir. Kendilerini ancak bu şekilde olası bir hipoglisemi atağından koruyabilmektedirler.
DİYET KONTROL EDİLİYOR Kan yağları, Hemoglobin A1c ve idrar testleri, bu hastaların belirli zaman aralıklarında baktırmaları gerekli kan testleridir. Özellikle Hemoglobin A1c testi, her 3 ayda bir mutlaka yaptırılmalıdır. 3 aylık süre içinde hastanın diyet uygulamasını nasıl yaptığını göstermesi açısından en anlamlı takip testidir. İyi kontrol edilemeyen şeker hastalarında uzun dönemde spot idrarda mikroalbüminin pozitif bulunması, erken nefropati oluşumunun habercisi olarak değerlendirilmekte ve böbrek harabiyetinin başlangıcının işareti sayılmaktadır.
GİZLENMEKTEN ÇIKIYOR Gizli şeker sonrasında, Tip 2 diyabet gelişmektedir. Çünkü insülin salgısında azalma olur ve kan şekeri yükselerek diyabet gelişmeye başlar. Tip 2 diyabette dönem dönem yaşanan bazı belirtiler ise şöyle sıralanmaktadır: 1. Dönem: Reaktif hipoglisemi, hızlı yemek yeme, acıktığı zaman fenalık hissi, baş ağrısı, sinirlilik, zaman zaman kriz halinde tatlı isteği ve çabuk açıkma... 2. Dönem: Glikoz intoleransı, açlığa tahammülsüzlük, yemek sonrası açlık hissi, gece uykudan uyanıp yeme isteği, yemek sonrası yorgunluk, uyku hissi ve halsizlik, hızlı kilo alma... 3. Dönem: Preklinik diyabet, karın kısmının yağlanması, zaman zaman ağız kuruluğu yaşama ve çok su içme, kan yağlarında yükselme, hipertansiyon... 4. Dönem: Klinik diyabet, kilo alma, ağız kuruluğu, susama. çok su içme, sık idrara çıkma, gece idrara çıkma, yorgunluk, halsizlik...
|