15-20 yıl önceden sinsice vücudu saran ve belirtileri ciddiye alınmayan gizli şeker, sağlığı tehdit ediyor. Bu hastalığa yakalanan kişi, günün ilk yemeği ile aşırı bir açlık hissiyle karşı karşıya kalıyor. Fark edildiğinde önlem alınabiliyor.
***
Açlığın adı: Gizli şeker
15-20 yıl önceden sinsice vücudu saran ve belirtileri ciddiye alınmayan gizli şeker, sağlığı tehdit ediyor. Bu hastalığa yakalanan kişi, günün ilk yemeği ile aşırı bir açlık hissiyle karşı karşıya kalıyor. Fark edildiğinde önlem alınabiliyor.
Diyabet, henüz klasik bulgularını yani çok su içme, sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, kilo alma gibi belirtileri vermeden 15-20 yıl süresince yaşanır. Bu dönem, 'gizli şeker' olarak isimlendirilir. Medicana Hastanesi uzmanları, gizli şekerin aslında 20 yıl öncesinden sergilediği belirtilerin büyük çoğunluğunun ihmal edildiğine dikkat çekti ve şu bilgileri verdi:
İLK YEMEK ATEŞLİYOR Gizli şeker hastalığı olanlar, sabah uyandıklarında fazla acıkmazlar, genellikle kahvaltı yapmazlar. Öğle yemeğini hafif geçiştirirler, ama ilk yemeği yedikten sonra gece uyuyuncaya kadar sürekli 'hipoplisemi' denilen kan şekeri düşüklüğü atakları olur ve sürekli yemek yerler. Kan şekerinin düşüklüğü, sinirlilik, soğuk terleme, fenalık hissi, bazı kişilerde baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu gibi belirtilerle seyreder. Akşam üstüne doğru tatlı krizi, çikolata isteği baş gösterir. Bir bölüm hastada, gece uykundan uyanıp yemek yeme vardır. Bu dönemdeki glikoz yükleme testinde, genellikle tokluk 2 saat sürer. Kan şekeri, açlık kan şekerinden düşüktür. Daha ileri dönemlerinde tokluk kan şekerleri yükselmeye başlar. Glikoz yükleme testinde tokluk 140-199 mg arasındadır. Kişi daha fazla şişmanlamaya başlar. Şişmanladıkça acıkma atakları şiddetlenir. Şişmanlık özellikle karın bölgesinde yağların toplanması şeklinde olur. Bel oranı ile kalça oranı 0.8'in üstüne çıkar. Bu önemli bir kriterdir. Diğer bir özellik, yemekten sonra uykunun gelmesi, yorgunluk hissi, çalışma performansının azalması ve kilo alma hızının artmasıdır. Sonraki dönemde tokluk kan şekeri artar ve 200 mg/dl'nin üzerine çıkar, kan yağları yükselir; bu hastaların yarısında hipertansiyon vardır. Şişmanlık oturmuştur, acıkma atakları öğleden sonradan sabah saatlerine çekilir.
VÜCUTTA HASAR OLUŞUR Hastalar sabahları yorgun kalkarlar ve zaman zaman ağır yemekten sonra ağız kuruluğu, çok su içme, sık idrara çıkma bulguları olur. Bu dönemden itibaren, kişi artık 'diabetik erken' dönemindedir. Peki, gizli şeker neden bu kadar önemlidir? Araştırmalar göstermiştir ki, daha şeker hastalığı ortaya çıkmadan henüz gizli şeker dönemindeyken de diyabet vücutta hasar oluşturuyor. Gizli şeker döneminde hastaların yüzde 40'ında HT vardır.
YAŞA DİKKAT! Kan yağlarında yükseklik görülür, göz bozuklukları başlamıştır, yüzde 20'sinde diyabetin böbrekler üzerinde etkisi ortaya çıkmıştır. Yüzde 80'inden fazlasında damar hasarı vardır. Özellikle 50 yaşın altında ortaya çıkan hipertansiyon, koroner arter hastalığı ve enfarktüste mutlaka gizli şeker aranmalıdır. Bunların çoğunda glikoz metabolizma bozukluğu bulunmakmaktadır. Bu nedenle, reatif hipoglisemi ve gizli şeker toplumsal boyutta mücadele edilmesi gereken bir hastalıktır. Şeker hastalığı bulgularını verinceye kadarki 10-20 yıllık süreçte, hep açlık kan şekeri normal düzeydedir. Toplumda çok yanlış bir kanı var. "Şeker hastası olup olmadığını anlamak için açlık şekerini ölçtür" diye öneriyorlar. Oysa gizli şekerde hiçbir zaman açlık kan şekeriyle teşhis konulmaz. Hastanın glikoz yükleme testi yaptırması lazımdır. Şeker yüklemenin sakıncaları yoktur. Bu testte, 75 gr glikoz yani şekerli su verilir. Şekerli su içildikten sonra 4 saat kan şekeri izlenir.