Futboldan anlamayan yöneticiler her işe burunlarını soktuklarında sonuç hep hüsran olur. Del Bosque gibi bir teknik adamın altı, 3. haftada oyuldu. Başkan 5 dakikada hocayı kovdu.
***
Kıvanç Oktay Rıza'ya saldırdı
* Futboldan anlamayan yöneticiler her işe burunlarını soktuklarında sonuç hep hüsran olur. Del Bosque gibi bir teknik adamın altı, 3. haftada oyuldu. Başkan 5 dakikada hocayı kovdu.
* Del Bosque kovulunca Başkan Ziya Doğan ile anlaştı. Doğan "Avrupa maçım var üç gün sonra geleyim" dedi. Demirören o sırada Ümraniye'de Rıza'yı gördü, hemen Ziya'dan vazgeçti...
* Ailton, Rıza'dan habersiz transfer edildi. Rıza da oynatmak istemedi. G.Birliği maçının 60. dakikasında Rıza, Ailton'u oyundan alınca, Kıvanç Oktay ve yardımcısı hocaya saldırdı...
Başkan Avrupa'dan geldi ve bize "Ben Del Bosque ile anlaştım" dedi. İnanır mısınız... Dünyalar benim oldu. Del Bosque'nin altyapıyla ilgilendiğini bildiğim için bu kararından dolayı başkanı öperek tebrik ettim. Ona, "Başkanım madem böyle isabetli bir karar verdiniz öyleyse Del Bosque'yi genel koordinatör (CEO) yaparak futbolun başına getirelim ve hepimiz Ümraniye'den çekilelim. İspanyol hocanın yanına da 2 yerli hoca verelim" dedim. Çünkü Türkiye'yi tanımadığı için yardımcı Türk hocaya mutlaka ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Ancak o zamanki Futbol Şubesi Sorumlusu Kıvanç Oktay, Del Bosque'nin futbolun başına getirilme teklifine karşı çıktı ve bunun Türkiye için erken olduğunu söyledi. Eğer Del Bosque'yi CEO yapsaydık elbette Kıvanç Oktay Futbol Şubesi'nden elini çekecek ve her şeyi İspanyol hoca koordine edecekti. Kıvanç, medyaya daha az çıkacak hiçbir şeye karışamayacaktı Bu nedenle benim fikrim yine itibar görmedi. Kıvanç aynı zamanda bana "Del Bosque Türk hoca istemiyor" dedi. Ancak bunun böyle olmadığını Antalya'daki kampta anladım. Devre arasında Antalya'da kamp yaptığımız sırada Del Bosque ile bir öğle yemeği yedik. Del Bosque, Türk hoca istemediği yolundaki söylentileri yalanladı. Aksine "Buna çok sevinirdim. Keşke böyle bir şey olsaydı" dedi. Beşiktaş ne çektiyse acele alınan kararlardan çekti. Ankaraspor'a ligdeki 3. maçta İnönü'de yenildik. Başı Kıvanç Oktay'ın çektiği bazı yöneticiler maçtan sonra hemen toplantı yapmak istediler. Şiddetle karşı çıktım ve evime gittim. Sonra bir telefon yağmuruyla "Ağabey hepimiz toplandık bir sen yoksun" dediler. Ben böyle bir toplantının son derece yanlış olduğunu hiç olmazsa 24 saat geçmiş olması gerektiğini söyledim. Ama dinlemediler. Daha 3. maçta Del Bosque'yi masaya yatırdılar. Bu çok yanlış bir yönetim tarzıydı ve kendilerine bunu söyledim. Hatta Reha Muhtar "Hemen gönderelim. Hiç zaman kaybetmeye gerek yok" dedi. Yani Del Bosque gibi bir hocanın ipi daha 3. haftadan çekilmeye başladı... Del Bosque sadece Juanfran'ı kendisi transfer etti. Ama başta Kıvanç Oktay olmak üzere bir çok yönetici tüm transferlerden onu sorumlu tuttu... Böylesine ucuz politikalarla Beşiktaş çok büyük bir kıymeti kaybetti. Başkan daha sonraları en büyük hatasının İspanyol hocayı göndermek olduğunu söyledi ama iş işten çoktan geçmişti. Eğer o dönemde Del Bosque takımın başında kalsaydı şu anda Beşiktaş, Avrupa'nın en büyük kulüplerinden biriydi. Yıpratıcı sonuçlar ve baskılardan sonra bir gün bazı yöneticilerle birlikte Başkan ve ben toplantı yaptık. Başkan bize "Bir dakika yan odaya geçiyorum. Hoca ile görüşeceğim" dedi. Ve Kısa bir süre sonra gelip "Tamamdır. Hocayı gönderdim" dedi. Dünya çapındaki bir hocayı 5 dakikada harcadık. Hoca günlerce İstanbul'da kaldı. Çünkü özürlü bir çocuğu vardı ve onu burada okula yazdırmıştı. Çok zor günler yaşadı. Siz özürlü çocuğunuzla birlikte böyle bir duruma maruz kalsanız intikam almaz mısınız. Del Bosque'nin intikamı da bu nedenle oldu. İntikam bedeli olarak 8 milyon Euro ödemeye mahkum edildik. Başkan Del Bosque'yi göndermeyi kafasına koyduğu sırada Ziya Doğan'la da görüşüyordu. Doğan'ın o dönemde Trabzonspor ile bir UEFA Kupası maçı vardı ve başkana bu maçtan sonra geleceğini bildirdi. Ziya ile anlaşıldı. Ancak başkan 3 gün dayanamadı. O sırada Ç.Rizespor Ümraniye'de kamp yapıyordu. Başkan o an Rıza'yı gördü ve Ziya'dan vazgeçip Rıza Çalımbay ile anlaştı. O sezon takımı çalıştıran Rıza Çalımbay da sezonun antrenörü seçildi. Ondan sonraki sezon Rıza transferde çok yetersiz futbolcuları tercih etti. Ailton transfer edilince Rıza haberi olmadığını söyledi. Ama Ailton alındı. Rıza'ya Ailton'un daha hazır olmadığını ve çok kilolu olduğunu söyleyerek onu en az bir ay takıma koymamasını tavsiye ettim. Ancak Gençlerbirliği maçında onu oynattı ve rezil bir performans gösterince kendisini 60. dakika oyundan aldı. İşte ne olduysa ondan sonra oldu. Soyunma odasında Futbol Direktörü Erdil Arpacı ve yönetici Kıvanç Oktay futbolcuların önünde Rıza'ya saldırıp, hakaret ettiler. O gün Rıza'nın bittiği andı. Rıza o andan itibaren istifa etmeliydi. Ancak o cesareti gösteremedi...