Sevgili Beşiktaşlılar... Beşiktaş'ın yaşadığı kabus dolu günler sonrası camiamıza ışık tutacak bir yazı dizisi hazırlamaya karar verdim. Benim babam hava subayıydı ve koyu bir Beşiktaşlı'ydı. Kartal sevgisini de ondan aldım. Beşiktaş sevgisi ile büyüdüm Bakırköy takımında amatör olarak oynarken bana açık tribün kombine kartı verdiler. O zamandan bu zamana Beşiktaş'ın tüm maçlarını takip ettim. İçimdeki sevgi bir çığ gibi büyüdü... Süleyman Seba döneminde Onursal Başkanımız bana yöneticilik teklifinde bulundu. Bundan büyük gurur duydum. Ancak işlerimin yoğunluğu nedeniyle görev alamadım. Bir Gaziantep maçında Seba'ya taraftarın yaptığı hakaret beni çok üzdü ve yönetici olmaya karar verdim. Bir ara Hasan Arat'la birlikte Serdar Bilgili'ye karşı kongre savaşına girdim ama kazanamadım. Fenerbahçe ve Galatasaraylı kongre üyelerinin kamyonlarla kongre salonuna getirilmesi beni çok üzmüştü. Daha sonra Sayın Yıldırım Demirören ile birlikte yönetici olarak görev yaptım... Bazı şeyler bana ters geldiği için de başkan ile yolları ayırdım. Sizlere bu dönemde neler yaşadığımı bana ters gelen olayları ve bunların Beşiktaş'a verdiği zararları anlatacağım. Transferde Beşiktaş'ın paralarının nasıl havaya uçtuğunu, yanlış tercihlerin Beşiktaş'a nasıl zarar verdiğini anlatacağıım ki, bunlar bir daha başımıza gelmesin. Bu yazı dizisinden umarım tüm Beşiktaşlılar faydalanır ve camiamıza şu karanlık günlerde bir yol göstermiş olurum... Sinan Vardar