İş dünyasındaki rekabete estetik damgasını vuruyor. Artık işadamları daha genç ve dinamik görünmek istiyor; burun yaptırılıyor, göz altı torbaları ve kırışıklıklar yok ediliyor.
Günümüzde iş dünyasındaki rekabet yatırımlarla sınırlı değil! Patronlar şimdi estetikte de ciddi bir yarış içinde. Çünkü artık, o eski işadamı imajından eser kalmadı. Yönetici imajı sadece pahalı takım elbiseler giymekle değil, genç ve dinamik görünmekle özdeşleşti. Gıdısı ve göbeğiyle zenginliğini, gözaltı torbaları, yüzündeki kırışıklıklarla deneyimini ifade eden patronlar, popüleritesini kaybetti. Estetik görünümdeki iddia, zirveye yerleşti. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu da, "Özellikle 40-50 yaş grubundaki patronlar, artık daha genç ve dinamik görünmek istiyor. Bu nedenle de ameliyatlı veya ameliyatsız yüz gençleştirme yöntemlerine, ayrıca liposuction ile vücut şekillendirme operasyonlarına sıklıkla başvurmaya başladı" dedi.
AMAN, KADINSI OLMASIN! Son 5 yılda estetik operasyonlarda yüzde 100'lük bir artış gözlendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kışlaoğlu, "Türk kadınları en çok karın, kalça ve meme, erkekler ise en fazla burun, saç, karın, bel, göğüs ve kulak şekillerinden rahatsız" diye konuştu. Kadınların iş hayatları süresince gerek gördükçe estetik operasyonlar yaptırdığını belirten Prof. Dr. Onur Kışlaoğlu, "Erkekler, daha çok yönetim kademesine geldiğinde estetiğe ihtiyaç duyuyor. Yönetici adayları da özellikle görünümlerine dikkat ediyor. Çünkü genç ve dinamik görünüm başarıda da açık ara fark yaratıyor" dedi. İş dünyasının gençleşme kademesinde ilk sırayı burun estetiğinin aldığını söyleyen Prof. Dr. Kışlaoğlu şöyle devam etti: "Türk toplumunun fiziksel özelliklerinden dolayı kemerli ve iri burunlu erkekler fazladır. Dolayısıyla düzgün, normal ve karizmatik bir burun tüm erkeklerin hayali oluyor. Erkeklere yapılan burun estetiğinde kadınlardaki yöntem uygulanıyor. Ancak erkekler, kavisli ve kalkık burnun kadınsı bir ifade vereceğinden korkuyor. Bu nedenle düz ve künt burun istiyor. Burun estetiğini saç ekimi, bel ve meme bölgesinden yağ aldırma operasyonlarıyla kepçe kulak ameliyatları takip ediyor. Göz torbalarının alınması ve botox da dahil olmak üzere yüz gençleştirme işlemleri işadamları tarafından sıklıkla yaptırılıyor."
'DAHA DA BÜYÜTÜN' Türkiye'de estetik ve plastik cerrahi seviyesinin ABD'den hemen sonra geldiğini anlatan Prof. Dr. Onur Kışlaoğlu, "Ülkemiz, bu alanda pekçok Avrupa ülkesinden daha ileri durumda. Ayrıca Türkiye'de fiyatlar, Avrupa ve ABD'nin yaklaşık yarısı veya 3'te 1 oranında daha ucuz. Üstelik bizler de en son teknolojiyi kullanıyoruz. Bu nedenle her sene yurtdışından çeşitli meslek gruplarından çok sayıda hasta ülkemizi tercih ediyor. Ayrıca ülkemizde çalışan yabancı işadamları da kendilerini Türk cerrahlara emanet ediyor" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Kışlaoğlu, meslek hayatı boyunca karşılaştığı enteresan olayları ise şöyle anlattı:
TALEPLER ÇOK FARKLI "Bir keresinde kalça bölgesi geniş olduğu için rahatsızlık duyan ve kalçasının küçültmesini isteyen bir erkek hastam oldu. Ben de liposuctionla kalçalarını küçülterek erkeksi bir görümüm verdim. Penis boyutu normal, hatta normalin üstünde olduğu halde daha da büyütmek isteyenlerle de sıklıkla karşılaştım. Dudaklarını ince bulduğundan senelerce bıyık bırakan bir hastama, dudak kalınlaştırma yaptım. Bu yöntemin ardından o hastam yeni bir imaj sahibi oldu ve bir daha bıyık bırakmayacağını söyledi. Kendisinde yeterli saç olmadığı için saç ekimi yapılamayan bir hastam ise 'Kardeşimden saç kökü alınıp bana ekilir mi?' diye sordu. Bunun mümkün olmadığını anlatım."
CİLT BAKIMI CABASI Prof. Dr. Kışlaoğlu, işadamlarının cilt bakımlarına da önem verdiklerini belirtti ve ekledi: "Sadece yüzlerinin ve vücutlarının beğenmedikleri bölgelerini değiştirmekle kalmıyorlar. Bakımlı ve genç görünmek için en az kadınlar kadar kendilerine özen gösteriyorlar. Gece ve gündüz uygulanan kozmetik ürünlerini, bize danışarak ve bilinçli bir şekilde kullanıyorlar. Epilasyona soğuk bakmıyorlar. Aşırı tüylerinden şikayetçi olanlar lazer epilasyonla bu sorunlarından kurtuluyorlar. Böylece tamamen işlerine, hedeflerine adapte oluyorlar."