Mazi Kalbimde Yaradır
Filmekimi'ne niyet, Mr.Bourne'a kısmet. Malum İstanbul trafiği yüzünden 10 dakika Filmekimi'ndeki filmime gecikince, kös kös sinemalarda oynayan bir başka filme girmek zorunda kaldım. İlk iki filmini bayıla bayıla seyrettiğim "BourneIdentity"den daha iyi bir seçenek olamazdı. MattDamon'ın canlandırdığı hafızasını yitirmiş ajanımız bu kez "SonÜltimatom"la kendisini azılı bir seri katile çevirenlerden hesap soruyor.
İNTİKAM ATEŞİ Sevgilisinin bir komplo sonucunda öldürülmesi üzerine JasonBourne intikam ateşiyle yanıp tutuşur. Yavaş yavaş geçmişini hatırlamaya başlar ve CIA içinde dönen dolapları ortaya çıkarır. Sonunda da adının DavivWebb olduğunu öğrenir. Hafızası iyiden iyiye geri gelmeye başlayan Bourne bu kez kendisini acımasız bir katile çeviren sistemi ortaya çıkarmaya karar verir. Bu konuda da ilk destek bir İngiliz gazeteciden gelir. CIA bünyesinde yürütülen "Treadstone" ve "Blackbriar" programlarından haberdar olan ve bunları ortaya çıkarmak isteyen gazeteci farkında olmadan ajanımızı da olayın içine sokar. "BourneIdentity" her zamanki gibi nefes nefese izlenen bir sahneyle açılıyor. Kahramanımız bu kez bir istasyonda kıstırılıyor; fakat kıvrak zekası sayesinde herkesi bir bir alt etmeyi başarıyor. Bu serinin bir de olmazsa olmazları var. Bunlardan birisi de Bourne'u her zaman takip eden tetikçiler. İlk filmde CliveOwen'ın canlandırdığı "Profesör" kod adlı suikastçı, ikinci filmde ise KarlUrban'ın canlandırdığı "Kirill" adlı Rus tetikçi kahramanımızın her an ensesindeydi. Son bölümde de tetkçiler birden ikiye çıkıyor. İlki JoeyAnsah'ın oynadığı "Desh", ikincisi ise EdgarRamirez'in canlandırdığı "Paz". İkisi de ajanımıza hiç gün yüzü göstermiyor.
UNUTULMAYACAK SAHNELER... Unutulmayan bir diğer Bourne klasiği de adrenalin zengini arabalı takip sahneleri. İlkinde Paris'in sokaklarını birbirine katan Mr.Bourne ikinci bölümde bir taksiyi Moskova sokaklarında haçamat etmişti. Bourne son numarasını da NewYork'da çekiyor ve bir polis arabasını hurdaya çeviriyor. Baştaki sahne nasıl zımba gibiyse, finalde de yine unutulmayacak bir kovalama sahnesi bulunuyor. Fas'ın Tanca kentinde kalabalık sokaklarında başlayıp, çatılarda devam eden bu kovalama sahnesi Bourne ve Desh yaptığı yakın plan dövüşle doruğa çıkıyor. Bu nedenle "SonÜltimatom" en azından bu iki enfes sahne için bile seyredilir.
BİR YALNIZ ADAM Bourne üçlemesi aslında politik bir seriden çok sisteme uymadığı için dışlanan bir adamın hikayesi gibi duruyor. Yönetmen PaulGreengrassBourne'un dışlanmışlığını film boyumnca çok iyi kullanıyor. Bourne yersiz yurtsuz birisi. Evi ocağı neredeyse yok. Dönüp dolaşıp bir otel odasına sığınıyor. Peki onu bu hale getiren CIA yetkilileri ne durumda ? Yönetmen onları de kendi fildişi kuleleri olan ofislerinde kullanıyor. Onlar için ofis güvenli bölge. "SonÜltimatom" bir devam filmi olmasına rağmen en az ilk ikisi kadar ilgi çekici. Hafızasını kaybeden bir ajanın hikayesi anlatılırken asla aksiyondan da vazgeçilmiyor. Kuşkusuz bundaki başarının ardında yönetmen PaulGreengrass'ın tecrübesi yatıyor. "KanlıPazar" filmi ile sinema tarihine damgasını vuran Greengrass aynı sinema dilini burada kullanıyor. Hareketli, titreyen kamera ile hem daha gerçekçi bir atmosfer yaratıyor hem de filmin temposunu hızlandırıyor.
MATT DAMON SÜPER Kuşkusuz JasonBourne demek MattDamon demek. "Ocean"ların vazgeçilmez üyesi olan ve birçok karaktere hayat veren Damon, inanıyorum ki sinema tarihi boyunca Mr.Bourne olarak hatırlanacak. "CanDostum" filmi ile en iyi senaryo dalında ödül alan MattDamon'dan ödüllü başka filmler beklemek de hakkımız. *NihalYeğinobalı'nınaynıadlıromanınınisminiödünçaldım.