Hayatın yoğun, yorucu akışında bir 'aralık' açmak ve bu zamanı kültürel etkinliklere ayırmak... Elif Dürüst ve Şirin Yalçın, her kesimden insanı kendini geliştirmeye davet ediyor.
Cemiyet hayatının iki tanınmış ismi, Elif Dürüst ve Şirin Yalçın kardeşler, 2004 yılında edebiyat, sanat tarihi, müzik, felsefe, psikoloji, tarih, fotoğraf, resim, psikiyatri gibi birçok başlık altında seminerler, kurslar ve tartışma grupları bulunan 'Aralık Derneği'ni kurdu. Derneğin kuruluş amacı, farklı kültürel birikimleri, hayat tecrübelerini, gelir seviyelerini, yaş gruplarını bir araya getirerek değişik alanlarda kişilerin ve toplumun kültürel zenginleşmesine katkıda bulunmak. Aralık Derneği'nde hafta içi ve hafta sonu olmak üzere çok geniş bir seminer ve kurs yelpazesi var. Her biri alanlarında uzman eğitmenler minimum 1 ay süren paket programlar halinde seminerler veriyor. Dernekteki eğitim ve eğitimcilerin sayısının giderek artması ve medyadaki ilgi nedeniyle bu renkli kız kardeşlerle Teşvikiye'de buluşup sohbet ettik.
* Hayallerinize kavuştunuz mu? Elif Dürüst: Tam değil... Yaptığımız projelerde Anadolu'da farklı illerde daha çok insana ulaşmak istiyoruz. Çok genç bir dernek olmamıza rağmen sadece eğitim seminerleriyle kalmayıp, birçok projeye de imza attık. Sosyal sorumluluk çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bu anlamda hayallerimize ulaşmış oluyoruz aslında. İNSANLARA DOKUNUYORUZ * Aralık Derneği'ni neden kurdunuz? E.D: Öğrenmenin okullarla ve öğretimle sınırlı olmadığını, bunun hayat boyu devam eden bir süreç olduğunu vurgulamak, insanlara gündelik hayatlarının karışık, yoğun ve yorucu akışında bir 'aralık' açmak amacıyla birçok değişik alanda kurs ve seminerlerle kişilere öğrenme, paylaşma ve düşünme ortamları oluşturmayı istedik. Bilgi paylaşımının yanında yardımlaşmanın da çok önemli olduğuna inanıyoruz. Dernek sayesinde insanlara dokunabiliyoruz. Şirin Yalçın: Farklı alanlarda bilgi sahibi olanlarla merak sahiplerinin buluşturmayı amaçladığımız dernek ortamında, yüz yüze kurulan ilişkiler ve tartışma ortamlarıyla gerçekleştirilen seminerlerde, farklı kültürel birikimlerin, hayat tecrübelerinin, gelir seviyelerinin bir araya gelmesiyle kültürel bir zenginleşme oluşturulmasını sağladık. Aralık Derneği'nin geniş seminer yelpazesi altında birbirleriyle paylaşabilme imkanı sunduk. Konusunda uzman eğitmenler ve isimlerle bir araya gelerek, herkesimden katılımcının faydalanabileceği, Teşvikiye'de, Eylül 2004 tarihinde Aralık Derneği'mizi kurduk.
* Kurslara kimler katılıyor? E.D: Dernek faaliyetlerimize toplumun her yaş grubundan, farklı kültürlerden katılım var. Bu konu daha çok ders ile ilgili, örneğin felsefe türü anlatımlarda daha ziyade yüksek lisans yapan, master yapmış katılımcılar oluyor. Resim kurslarımızın katılımcıları daha farklı; iş dünyasından, güzel sanatlara hazırlık yapmak isteyen gençlerden ve ev hanımlarından ilgi oluyor. Anneler için verdiğimiz seminerlere anne adayları, çocuk sahibi olan kadınlar katılım gösteriyorlar.
* Seminer ücretleri ne kadar? Seminerlerimizin aylık ücreti 250 YTL. Öğrenciler için yüzde 50 indirim uyguluyoruz. Ayrıca her grubun 1/3'ünü burslu olarak kabul ediyoruz. ''
KENDİMİZİ GELİŞTİRİYORUZ * Siz de kurslara katılıyor musunuz? Ş.Y: Belkıs Soran Hanım'ın kurslarına katılıyorum. Geçen sene fizik açıklamaları eşliğinde iç gelişimi ve Osmanlı Tarihi seminerlerine katılmıştım. Bu yıl yine Belkıs Hanım'ın 'İnsanlığın Kültür Sanat ve İnanç Macerası' isimli programına katılmak istiyorum. E.D: Bülent Somay'ın 'Sinema ve Psikanaliz' seminerine katıldım. Bu senede kardeşlik ve psikanaliz kurslarına katılıyorum.
* Okulda aldığınız eğitimler yeterli değil miydi? Ş.D: İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat bölümü mezunuyum. Newport Üniversitesi'nde davranış bilimleri yüksek lisansı yaptım. Sonrasında çok sayıda psikoloji, felsefe, sosyoloji konularında seminerlere katılarak ilgi alanımı destekledim. Bilinçli yaklaşım doğru olanıdır. Çağdaş Eğitim Vakfı'na ait Hasdal İlköğretim Okulu'nda İngilizce öğretmenliği yaptığımda ve daha sonra engelliler için kurulmuş Saadet İlköğretim Okulu'nda etüt ablası olarak görev aldığımda, aldığım eğitimlerden çok faydalandım. E.D: Dame de Sion mezunuyum. İstanbul Üniversitesi'nde İngilizce iktisat okudum, finans yüksek lisansı yaptım. Kardeşimle hep psikoloji, psikiyatri, psikanalizle ilgiliydik. Yurtdışında ve ülkemizde pek çok seminere katıldık. Eğitimlerimiz mutlaka çok değerli ve yeterli. İlgi alanımız doğrultusunda aldığımız bu eğitimler de derneğimize eğitimci seçerken, eğitim içeriği ya da sosyal sorumluluk projeleri hazırlarken çok etkili oluyor.
KATILIM GİDEREK ARTIYOR * Günümüzde kişisel ve ruhsal gelişim kurslarına ilgi sizce neden arttı? E.D: Kendi tarafımızdan dernek olarak değerlendirdiğimizde iletişim, yaşam koçluğu, psikoloji, anne-bebek ilişkileri, eşler arasında ilişkiler gibi eğitimlerimize ilgi arttı. Bizim derneğimizdeki artışı tanınırlığımızın artmasına bağlıyorum. Genel olarak da; insanların gündelik hayatlarının karışık, yoğun ve yorucu akışında bir yerde durup, 'neredeyim?' şeklinde kendilerini değerlendirmeleri olarak görüyorum. Ş.Y: Burası bir eğitim ve kültür merkezi, işinde en iyi olan eğitmenlerin, bu işe meraklı insanların bir araya gelip kendini geliştireceği, bakış açılarını düşüncelerini zenginleştireceği bir yer. Derslerin sürekli olması, gelen insanların sayısının yükselmesi, insanların daha ciddi bakmasına ve daha fazla katılım göstermesine neden oluyor.
* Öğrendiklerinizin çocuklarınıza faydası oluyor mu? Burada verilen derslerden çocuklarımızın gelişimi, aile içi iletişim için tabii ki faydası oluyor. Özellikle anne olduğunuzda elinize bir bebek geliyor. 'Nasıl davranmalıyım?' durumu başladığı anda, bu eğitimleri almış olmanın faydasını görüyorsunuz. Pınar Hanım'ın derneğimizde verdiği; '2 Yaş Sendromu, Ödül ve Ceza, Mutlu Çocuk İçin Sağlıklı Ebeveyn' eğitimlerimizi anne adaylarına ve annelere tavsiye ediyorum, bilinçli yaklaşım için katılmalarını öneriyoruz. Çocuk psikolojisi çok farklı ve önemli, mutlaka fayda sağlayacaktır.