Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Arşiv | Ana Sayfa
Bugün: 07 Ekim 2007  
KONUYLA İLİŞKİLİ DİĞER YAZILAR
'5 ceviz, 7 fındık ye' demekle olmuyor!
Ücretsiz rehabilitasyon

'5 ceviz, 7 fındık ye' demekle olmuyor!

Hastanelere başvuran 10 hastadan en az 6'sının psikiyatrik acil vakası olduğunu söyleyen Doç.Dr. Özkan Pektaş, 'Öyle hastalar var ki, boşu boşuna ameliyat masasına yatırılıyor' diyor....



Ruh sağlığı ile ilgili problemler, dünyada kardiyolojik hastalıklardan sonra ikinci sırada geliyor. İki numarada depresyon, onu takip eden alkolmadde bağımlılıkları ve diğer somatik bozuklukluklar son derece önemli. Çünkü gün geçtikçe akıl sağlığının, ruh sağlığının önemi ortaya çıkmakta, fakat bunu anlayabilmemiz için bir ülkede sosyokoltürel seviyenin yükselmesi gerekmekte." Bu sözler Balıklı Rum Hastanesi Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Doç.Dr. Özkan Pektaş'a ait. Akıl sağlığı konusunda hem ülkemiz insanının hem de diğer branşlardaki doktorların yeterli seviyede olmadığını söyleyen Dr. Pektaş, bakın daha neler anlattı...

Ortak belirtiler...
"Bizim ülkemizde maalesef hekimlere tıp eğitimi sırasında psikiyatrik eğitim son derece az veriliyor. Dolayısıyla bir kalpçi hastasını sadece bir kalp, bir karaciğerci hastasını sadece karaciğer olarak görüyor. Fakat biz biliyoruz ki, öyle çok depresyonlar var ki, depresyonu insanlar ağzıyla anlatmıyor, vücuduyla, organlarıyla anlatıyor. Mesela ülkemizde ne kadar çok tiroid ameliyatları olduğunun farkında mısınız? Ve bu tiroit ameliyatlarında en önemli nokta, 'çabuk sinirleniyor musun, çabuk öfkeleniyor musun, çabuk terliyor musun?' 'Aaaa evet, evet terliyorum!' T3, T4 değerlerinde de bir şeyler bulununca, nodül bulununca; malum Türkiye iyot eksikliği de çeken bir ülke, bir sürü insan haydi ameliyat masasına! Ama burada doktorun suçu yok. Bir hata bulunuyor ve ameliyata gidiliyor.

İrdelenmesi şart
Bu çabuk öfke, sinir, çabuk kilo verişler, konsantrasyonda güçlükler, tiroid hastalıklarında olduğu gibi depresyonda da psikiyatrikte de olan şikayetler. Mesela bunlar irdelenemiyor. Çünkü Türk insanının en büyük özelliği her yerine konduruyor da, bir ruhuna kondurmuyor. Dünyada da bu biraz böyle. Hani damgalanmaktan kaçınmak. Yani, "Benim tiroidim bozukmuş", "Benim beynim, ruh sağlığım bozukmuş" demek yerine, neymiş efendim midemde helikobakteri var... Bunların altında yüzde 80 ruhsal problemler yatıyor. Fakat ruhsal problemleri çok fazla sorgulamıyoruz biz hekimler. Ama ilaca gelince çok rahat yazıyoruz. Her türlü dahiliyeci, diğer branş hekimleri antidepresanları çok rahat yazabiliyor. Bize gelince, hastaya 'güçlü olmalısın, kafana takma' deniyor. Tüberkülozda da deyin aynı şeyi. Verem hastalığında niye demiyorsunuz, 'güçlü ol, kafana takma' diye. Son derece hafife alınıyor psikolojik problemler. Son dönemde Türkiye'nin sosyoekonomik yapısı ciddi şekilde güçlendi. Artık insanlar fazlaca şey bildikleri için fazlaca da tehdit algılıyorlar. Az şey bilirseniz çok tehdit algılarsınız, 'kader' dersiniz. Yok şimdi insanlar öyle değil. İnsanlar yılda 1 defa checkup yaptırmaya çalışıyorlar, kolesterol nedir biliyorlar, karın çevresi ne olmalı ne olmamalı, internete giriyorlar, her TV kanalında sağlık programı var. Dolayısıyla tehditler arttı; depresyonlar da arttı.

Kaygı bozuklukları
Bilincine varıldı, 'anksiyete' denilen kavram, kaygılanma, belirli şeyleri tehdit olarak algılanma oldu. Türkiye'de krizler yaşandı. İnsanlarda bir ekonomik kaygı oluştu. Her an bir ekonomik kriz patlayacağıyı korkusu var. Onun getirdiği kaygı bazen bozukluk halini alabiliyor. İki, deprem oldu bu ülkede. Bu ülke 1999 yılında demek ki dedi, biz kontrol edemeden de ölebiliyoruz. Biz evimizde otururken, sabaha karşı 3'ü 10 geçe öldük, ölebiliyoruz. Bu kaygılar ne yaptı, kaygı bozukluklarına neden oldu ve panik anksiyete bozukluğu dediğimiz tablo çok ciddi şekilde ülkemizde arttı. Panik atak dediğimiz, çarpıntı, nefes almada güçlük, baş dönmesi, düşecek ya da bayılacakmış gibi olma, sersemlik hissi, delirecekmiş gibi olma hali, elinde olmadan karşısındakine zarar vereceği korkusu; bütün bunlarda genel olarak bir artış oldu. Bunun altında yatan en önemli sebep ne; kontrol edemediğimiz şeyler olduğunu fark etmiş olmamız ve bilgilenmemiz. Panik bozukluk artınca insanlar ruhuna da bunları kolay dokunduramadığı için çok fazla doktorlara gitmeye başladılar. Ama doktorlar da, psikiyatrik sorgulama yapmayınca insancıklar zarar görüyor.

Ruhsal yönden bak
Depresyonda kilo kaybı oluyor. Ama kilo kaybı kanserde de var. Elbette kilo kaybı olan insanın hemen bir ruh hekimine gitmesi gerekmiyor. Ama gittiği hekimin yani dahiliyecinin onu ruhsal açıdan da incelemesi gerekiyor. Bu sefer ne oluyor. Derhal MR'a gönderin, tomografisi çekilsin, bütün kan tahlilleri yapılsın... Belki hasta 6 ay evvel annesini kaybetti. Belki 8 ay önce servetini kaybetti, belki 1 yıl önce evladını kaybetti. İşte bunların sorgulanması lazım. Herhangi bir hastanenin aciline 10 hasta başvuruyorsa bunun en az 56'sı psikiyatrik acildir. Bu psikiyatrik acilleri sorgulayan aile hekimlerimizin, dahiliyecilerimizin muhakkak işe ruhsal yönden de bakmaları gerekiyor. Hastayı hafife almamalılar. Çünkü hastayı bilinçlendirecek kişi hekimdir. Ama hekim ruhsal bir problemle karşılaştığı zaman çok rahat, "Takma kafana" diyor. Adamcağımızın çarpıntısı oluyor, 'başım dönüyor, düşecekmiş gibi oluyorum, nefes alamıyorum' diyor. İşte "Kalbimde bir şey yok, akciğerinde bir şey yok, kafana takma, yürü git" deniyor. Gidemiyor bu insan. Evde devamlı kalbi çarpan, zırt pırt devamlı eli nabzında dolaşan bir eşle nasıl yaşanır? "Tansiyonum mu yükseldi, beynim mi duruyor?" diyen bir insan aynı zamanda itici de oluyor. İticilik bir süre sonra patronun da dikkatini çekiyor. Patron işten atıyor, karısı boşuyor.

Tanıması gerekiyor
Depresyon dediğimiz hastalığa gerçekten diğer hekimlerin yatkın olması, tanıması gerekiyor. Yani her şey 5 ceviz, 7 tane fındık yemek değil! İnsanın ruh sağlığı çok önemli. Bir insanın boğazına, kalbine eliniz dokunduğu andan itibaren o insanın bütün ruh sağlığı etkileniyor. Düşünün, anjiyo yaptınız, stent taktınız. "Bypasslardan sonra kişiliği değişti" deniyor. Kişilik falan değişmiyor. Kişi ölümü yaşayabiliyor. "Her an öleceğim" diye düşünüyor. Öte yandan Sayın Cumhurbaşkanımız geçen hafta gazilere ve şehit ailelerine bir yemek verdi. Biliyor musunuz bu yemekle o insanların yaraları bir nebze de olsa sarıldı. O insanlar bir anda kendilerine değer verildiğini hissetti, mutlu oldu.

Koyun gibi olmayın
Beynin oynadığı biyokimyasal oyunları biz çok iyi biliyoruz. Fakat buna maydanoz olan, para kazanan bir sürü şarlatan var. Karaciğer olduğunda şarlatan bulamazsınız. Karaciğer doktoruna gider. Ama ruhunda bir şey varsa, önce hocayla başlıyor. Arkadan garip garip yaşam koçlukları, yok NLP, yok şunlar bunlar. "Ne mezunusun?" diye soruyorsun, "Elektrik mühendisiyim ama yaşam koçuyum." Dur ya ne zaman oldun, yaşam koçu ne demek! Danışmanlık adı altında insanlara hizmet veriyor. Soruşturamıyorsunuz da. Herkese tavsiyem akıllı olsunlar, koyun gibi olmasınlar. Gerçekleri araştırıp öğrensinler. İnsan insandan üstün değil yani. Üstünlük sadece Allah'a mahsus.


Hülya BALCI

DİĞER SAKLAMBAÇ HABERLERİ
Çek bir savaşTopuk tıkırtıları ruganla...
Kırışıklıkları yok edin'Anadol'um uçar gider
İki kadın arasında 3 yıl ezildimFener'de sevgi de vardır...
Tarikat sonu olduBu bayram evde oturamayacaksınız
'Adam kavgada belli olur'Bu oyunda 'nakit' değil...
Bu araca sadece 20Acil servis
Aşk mesajlarıÇelebi Çiçek ile tarot kartları
Kadın Doğum Uzm. Dr.
GÜNCEL
Şeytanın Şeytanın ortakları
3 kafadar, 'ortaklık' kurma bahanesiyle İsviçreli işadamını kaçırıp...
Beraatle oruç açtı
İhmal mi ecel mi!
Kaldırım cezası
Bir dilek tuttu
'Hakkınızı helal edin'
Cinayeti MOBESE çözdü
SPOR
Dikkat Dikkat dikkat! Kırmızı alarm
Avrupa'da fırtına gibi esen Sarı-Lacivertliler'in ligdeki kan kaybı...
Zirvede büyük heyecan
En zoru bu olacak
Ulusoy işini yapsın
Artık endişe ediyorum
Alex'ten buruk dalya
Albayrak çok ağır konuştu
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
İSTANBUL Parçalı Bulutlu 25°C 17°C 
ANKARA Az Bulutlu 28°C 13°C 
İZMİR Az Bulutlu 28°C 18°C 
ANTALYA Açık 30°C 18°C 
ADANA Az Bulutlu 30°C 19°C 
EKONOMİ
IMKB E: 56.792,970 D:% 3,42
DOLAR S: 1,182 D:% -1,71
EURO S: 1,670 D:% -1,45
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
MAGAZİN
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon
| Saklambaç | Astroloji | Mobil Takvim | Reklam | Künye | Ana Sayfa
    Takvim Servisi
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu
Shuanda Bildiriyor Blogomania Hepoku