Son günlerde dost sohbetlerinin ana konusunu 'Assolist kim?' tartışması oluşturuyor. Biz de bu kavramın nasıl çıktığını ve Türkiye'nin ilk assolistlerini araştırdık.
Zeki Müren ile Müzeyyen Senar, büyüleyici yorumları kadar repertuvarlarıyla da kendilerine hayran bırakırdı.
Gösterişli kostümleri, kabarık saçları, ağır makyajları... Sadece güzellikleri ile değil, duruşları, yürüyüşleri ve tavırlarıyla kendilerine hayran bıraktılar. Hepsi usta birer alaturka yorumcusuydu. Onlar şarkı söylerken nefesler tutulur, salonda çıt çıkmazdı. Çünkü onlar, assolistlerdi... Gazinolar bir bir kapandıktan sonra 'assolist' kelimesi de değerini yitirmiş oldu.
1930'LARDA BAŞLADI Türkiye'de gazinoculuk 1930'lu yıllarda doğdu. İlk kadın okuyucular Fikriye Şakrakses, Mahmure Handan ve Deniz Kızı Eftalya'ydı. Bu sanatçılar sahnede yan yana otururdu. O yıllarda Safiye Ayla, gazino sahnesine geçti. Herkes sıra ile şarkılarını okuduktan sonra Safiye Ayla sahneye gelip programını yapardı. İşte assolistlik 1931'de böyle doğdu Türkiye'de. 1933'te sahneye çıkan Müzeyyen Senar da Ayla'nın yolundan gitti. Hamiyet Yüceses ise 1935'te Yeni Türk Salonu'nda ilk kez solist olarak sahneye çıktı.
ZEKİ MÜREN EFSANESİ Assolistlerin gazinoları doldurduğu devrin en sevilen isimlerinin başında, Zeki Müren geliyordu. Behiye Aksoy, Müzeyyen Senar, Emel Sayın, Muazzez Abacı, Bülent Ersoy, Yüksel Uzel, Nalan Altınörs, Yıldırım Bekçi, Hüner Coşkuner, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın ve Sibel Can da gazinoların devleştirdiği isimlerdendi.