Memurun öğretmen atanamama bilmecesi
Malum olduğu üzere öğretmenlerimizin ve de öğretmen adaylarımızın problemleri bitecek gibi değil. Günün konusu; liseyi bitirdikten sonra, öğrenciliği sırasında ya da lisans eğitimini müteakip kamuda devlet memuru olarak işe başlayan ya da öğretmenlikten çeşitli nedenlerle ayrılıp da söz konusu nedenler ortadan kalktıktan sonra yeniden öğretmenliğe dönmek isteyen vatandaşlarımızın durumları. Bilindiği üzere, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) öğretmen alımlarını KPSS'ye girmiş adaylar arasından belirlediği kontenjanlar dahilinde KPSS puanını esas almak suretiyle kendisi yapmakta. Ve bu alımlarda az önce bahsettiğimiz kesimlere de belirli kontenjan tanımaktadır. Birkaç yıl öncesine kadar bu konumda bulunan öğretmen adaylarına ayrılan kontenjan, toplam alımın yüzde 10'unu teşkil ederken, önce yüzde 5'e, son alımda da yüzde 2'ye kadar düşürülmüş bulunmaktadır. Elbette Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı bu uygulamaya bir açıklaması olacaktır. Ancak düşünün, bir devlet memuru, branşı olmayan bir unvanda devlet memuriyetine girdiğinde yeni bir KPSS'ye girerek kariyeri olan bir unvana, örneğin mühendislik okurken ya da mühendislik mezunu olduğunda kariyerine ilişkin kadro açılmaması sebebiyle bilgisayar işletmeni kadrosuna ataması yapılsa ve halen bu görevde çalışmakta olsa, KPSS'ye girerek kariyeri olan mühendis kadrosuna ya da daha iyi mali imkanlar tanıyan başka bir kurumdaki aynı unvana çalıştığı kurumun muvafakatiyle naklen gidebilmektedir. Ancak, aynı durumdaki bir devlet memurunun emsalleriyle yarışıp KPSS'de onlardan iyi puan alarak öğretmen alımına başvurması ve sonucunda yerleştirilmesi halinde, Milli Eğitim Bakanlığı'nca muvafakati istenmemekte ve göreve başlatılmamaktadır. Ya da müracaatları sırasında kişilere kurumlar arası naklen geçiş şeklinde müracaat etmeleri gerektiği söylenmektedir. 'Sen halen devlet memuru olarak bir yerde çalışıyorsun' ya da 'Daha önce devlet memuru olarak çalışmışsın' gibi birkaç farklı varyasyonları olan gerekçeler gösterilerek diyor ki, 'Size yüzde 2 kontenjan ayrıldı, git bu kapsamda başvur.' Söyler misiniz 2 kişilik ya da l0 kişi toplam kontenjanı olan bir branştan bu durumdaki adaylara kaç kişilik pay düşmekte? Ben söyleyeyim; HİÇ yani (0). Branşınızda birinci olsanız bile belki yerleşemeyeceksiniz.
MEBdemektedirki! İşin garibi halen Milli Eğitim Bakanlığı bu uygulamayı sözleşmeli öğretmen alımlarında da uygulamakta, devlet memuru olarak çalışmakta olan bir öğretmen adayı, 'Ne olursa olsun, sözleşmeli de olsa mesleğimi yapmak istiyorum' deyip sözleşmeli öğretmen alımlarına da başvursa, yine başvurusu kabul edilmemektedir. Ayrıca, bakanlıkta kadrolu öğretmen iken görevinden çeşitli sebeplerle ayrılanlardan tekrar öğretmenlik mesleğine dönmek isteyenler de sözleşmeli öğretmenliğe müracaat edememektedir. Kısaca bu uygulamasıyla Milli Eğitim Bakanlığı şunu demektedir; 'Milli Eğitim Bakanlığı'nda öğretmen olarak çalışmak istiyorsanız, liseyi bitirdiğinizde, üniversitede öğreniminize devam ederken ya da branşlarınıza kadro açılıncaya kadar kesinlikle devlet memuriyeti yapmayınız.' Ya da üniversiteyi okurken devlet memuriyetine atanmanız veya memur iken öğretmenlik mesleğine yönelik bir fakülte bitirmeniz halinde öğretmenlik mesleğine atanmanız yüzde 2'lik kontenjanla sınırlı kalır. Bu da öğretmenlik mesleğine atanamama gibi bir durum ortaya çıkarmaktadır. Yanlışlık bir yerden döner ama, nereden ve ne zaman, birlikte göreceğiz. Öğretmen alımlarımda Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konuyu yeniden gözden geçirmesini bekliyoruz.