Leyla ile Mecnun filmini çeviriyorduk. Rahmetli Hüseyin Peyda'nın karşısında 5 rakkasenin dans etmesi gerekiyordu. Kızlardan biri yaşça çok küçük, ürkek ürkek bana bakıyor. "Sen ne kadar güzel kızsın böyle" diye yanağını okşadım. Yaşını sordum 13... Aradan iki yıl geçti, sahnelerde dans etmeye başlayan bu kız, bir anda ünlü oldu. Sonra bir gün karşılaştık ve bana o film setini hatırlattı. O kız Sibel Can'dı... Sonra baktım Maksim Gazinosu'nda oryantal olarak sahneye çıktı. Bir gün, müzisyen arkadaşım Vedat Yıldırımbora, kuliste tesadüfen Sibel'in sesini duymuş, bana geldi, "Bu kızdan şarkıcı olur" dedi. Kayıtları dinledim, Sibel'in rahmetli babasını çağırıp mukavele yaptık. O albüm 850 bin sattı. Sibel'le hala ailece görüşürüz, çok iyi dostuz. Türkiye'nin en iyi kadın seslerinden biridir.