Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Arşiv | Ana Sayfa
Bugün: 22 Eylül 2007  
KONUYLA İLİŞKİLİ DİĞER YAZILAR
Yemenide aşk var!
'Vatanın kıymetini bilin'

Yemenide aşk var!

Kurtuluş Savaşı'nın son gazisi Yakup Satar... Onun hayatı torununa mucize yaşattı. Mucizenin başlangıcı ise Yakup Dede'ye Niyazi Bey'in verdiği yemeniydi... Yakup Dede, bu öyküyü torunu Nuran ve eşi Bekir'e anlatınca ortaya sıradışı bir aşk çıktı. Eşiyle tesadüf eseri tanışıp evlenen Bekir Ünver'in, Niyazi Bey'in torunu olduğu çıktı!...



Ayaklarına giyecek botları, yiyecek ekmekleri yokken kurtuluş destanı yazan 'Şu Çılgın Türkler'den biri de Eskişehir'in Hacı Seyit Mahallesi'nde yaşayan 112 yaşındaki Yakup Satar... Kurtuluş Savaşı'nın yaşayan son gazisi olan Satar, 1. Dünya Savaşı'nda Gizli Gaz Birliği'nde görevli olarak Bağdat'a gönderildi. Yakup Satar, ardından gönüllü olarak Kurtuluş Savaşı'na katıldı. Kulakları ağır işitmesine ve kendisine bakan kızı Zekiye Tali'nin yardımıyla yürümesine rağmen Yakup Dede, cephede geçen ve yaklaşık 8 yıl süren askerliğiyle ilgili anıları çok iyi hatırlıyor.

BAĞDAT'A GÖNDERİLDİ

Kurtuluş Savaşı'nın son tanığı olan Yakup Satar, Kırım'dan Eskişehir'e göç eden bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi ve babasının hayatını kaybetmesinin ardından çocukluk yıllarını ablalarının yanında geçiren Eskişehirli Yakup, 1. Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında askere gitti. Acemi birliğinde görev yapmak için geldiği İstanbul'da Osmanlı'nın müttefiki Alman bir yüzbaşı tarafından 200 kişilik Gizli Gaz Birliği'ne seçildi. İstanbul yakınlarında eğitim aldıktan sonra birlik dörde bölündü ve bir kısmı Bağdat'a gönderildi. Gizli görev için gönderilen Yakup ve arkadaşları, silah kullanılmasının vazgeçilmesinin ardından İngilizler ile savaşmak için Basra'ya geçti. Esir düşeceklerini anlayınca silahlarının bir kısmını yaktı. Yakup ve arkadaşları silahların geri kalanını ise kırıp Dicle Nehri'ne attı. Çünkü Yakup Dede'nin deyimiyle, "Türk askerinin silahı, canından daha kıymetlidir."

YAYA DÖNDÜLER
Kolundan yaralandığı için bir süre hastanede tedavi gören Yakup, esir değişimiyle birlikte İstanbul'a gönderildi. Yaklaşık 22 gün süren yolculuğun ardından İstanbul'a gelen Yakup ve arkadaşları nöbetçi bir askerden "Ordu dağıldı, siz de evinize gidin" yanıtını aldıktan sonra memleketlerinin yolunu tuttu. Ancak hep birlikte Bilecik'e kadar yaya giden askerler, vatan savunması için cepheye gitmelerinden 3 yıl sonra neyle karşılaşacaklarını bilemezler. Eskişehir'e dönüşünde ablası tarafından karşılanan Yakup, tezkeresini almaya gittiğinde Anadolu'da direnişin başladığını öğrendi.

TEKRAR ORDUYA KATILDI

Askerlik şubesindekilerden, "Seni gökte ararken, yerde bulduk. İsmini Mustafa Kemal'in ordusuna yazıyoruz" şeklinde yanıt alan Yakup, gururla eve döndükten bir hafta sonra yeniden orduya dahil oldu. Yakup, orduya Polatlı'da girdikten sonra, burada Sakarya Meydan Muharebesi'ne katıldı. Kahramanlık destanı yazan Türk askerinin ne ayağına giyecek çarığı, ne de yiyecek ekmeği vardı. Ordu buradan önce Sivrihisar, sonra Seyitgazi ve Afyon'a doğru ilerledi. Polatlı yakınlarındaki çatışmada arkadaşlarının geri çekilmesinin ardından iki kurşun arasında kalan kahraman asker, kendisine "Yakup beni bırakma" diye yalvaran yüzbaşıyı dün gibi hatırlıyor ve hâlâ ona ne olduğunu merak ediyor. Yakup Dede, Kocatepe'de nöbetteyken kendilerini ziyarete gelen Atatürk'e dürbününü vermesini ve talim yaptıran İsmet Paşa'nın (İnönü) kendisine hediye ettiği sigarayı da hiç unutmadı.

'KARADA ÖLÜM YOK'
Eskişehirli asker Yakup, ordunun Sivrihisar yakınlarında verdikleri mola sırasında cebinde kalan son parasıyla ayağına giyecek bir şeyler bulmak için kasabanın yolunu tuttu. Yakup, yıllar sonra yollarının kesişeceği yemeniciyle Sivrihisar'da karşılaştı. Bulduğu ilk dükkanın kapısını çaldığında karşısına bir yemenici çıktı. Yakup, akşam vakti karşısında bir asker görünce şaşıran yemeniciye, "Korkma ben Mustafa Kemal'in askeriyim. Ayağıma giyecek hiçbir şeyim yok" dedi. Bunun üzerine yemenici Niyazi Bey de, dükkanındaki en güzel yemeniyi ona hediye etti. Yemeniyi sağlamlaştırmak için yanında iğne, iplik ve balmumu alan Yakup, teşekkür ederek arkadaşlarının yanına döndü. "Bana karada ölüm yok artık" diyen Yakup Dede, aradan yıllar geçmesine rağmen o yemeniciyi hiç unutmadı. Savaş sonrasında memleketi Eskişehir'e dönen Gazi, görücü usulüyle Meryem ile evlendi. Soyadı Kanunu çıktığında ticaretle uğraştığı için Satar soyadını alan Yakup, ailesinin geçimini sağlamak için fırıncılıktan şoförlüğe, bakkal dükkanından manav dükkanına kadar çok sayıda işte çalıştı. Yakup Dede'nin 1993 yılında kaybettiği Meryem Satar'dan 6 çocuğu dünyaya geldi. Kurtuluş Savaşı'nın ardından hayat mücadelesi ile tam 85 yıl geçti. Yakup Dede'nin torunları da artık evlenme çağına geldi. Eskişehir Devlet Hastanesi'nde çalışan doktor ağabeyini ziyarete giden Bekir, ilk görüşte gönlünü aynı hastanede memur olarak çalışan Nuran'a kaptırdı. Nuran da Bekir'in bu aşkını karşılıksız bırakmadı. Nuran ile Bekir, çok kısa sürede evlenmeye karar verdi ve soluğu nikah masasında aldı.

TORUNLARIN AŞKI

Bir bayram ziyaretinde yapılan sohbette sıradan başlayan bu aşkın altından ise sıradışı bir hikaye çıktı. Sohbet sırasında Yakup Dede, ordu Sivrihisar'dan geçtiği sırada kendisine yemeni hediye eden yemeniciyi anlatmaya başladı. Bekir Ünver, bu hikayeyi duyduğunda neye uğradığını şaşırdı. Çünkü Ünver'in dedesi Niyazi Bey, aynı yıllarda Sivhisar'da ayakkabıcılık yapan tek kişiydi. Yani Yakup Dede'ye yemeni hediye eden Niyazi Bey, Bekir Ünver'in dedesiydi. Böylece Kurtuluş Savaşı'nda karşılaşan Yakup Dede ile Niyazi Bey'in yolu aradan geçen uzun zamana rağmen ikinci kez kesişti.

GURUR VEREN HİKAYE
Nuran ile Bekir Ünver de aşklarının altından böyle bir hikaye çıktığı için gurur duydu. Ancak Yakup Dede, Niyazi Bey 1950 yılında hayatını kaybettiği için Kurtuluş Savaşı'nda kendisine bir çift yemeni hediye eden Niyazi Bey'i tekrar görememesinin büyük üzüntüsünü yaşadı.


Canan YILMAZ

DİĞER SAKLAMBAÇ HABERLERİ
Hayatımız burunlarının ucundaMesajınız var
Bugün hamburger yarın kalpAktif yansımalar göz...
20'nde bakıma başla...Deniz'le evlenmeyi düşünmüyorum
Bebeğinizi takip edinÖteki Türkiye'ye misafir...
Rumeli Kavağı'nda balık...Gaziantep'in yöresel...
Özgürlük avucundaCam inci bileğe çok yakışır
Sinüzitten korunmak içinAyaklarınız rahatlasın
Acil servisEtkinlik takvimi
Aşk mesajlarıÇelebi Çiçek ile tarot kartları
Ortopedi Uzmanı Prof. Dr.
GÜNCEL
En En acı tesadüf
Doğalgaz sızıntısı yüzünden üvey annesi ile ölen Cansu'nun öz...
Eğitimde sondayız
Talasemi ayırdı
El deliye, biz akıllıya...
Müdüre 'cep' dayağı
Sıkıysa çal!
Böbrek evliliği çıkmaza girdi
SPOR
Carew'den Carew'den yeşil ışık
Inter galibiyeti sonrasında forvet transferi için arayışlara hız...
O artık asker!
Yıldırım destek
Tek suçlu benim
Trabzon ağır yaralı
Juve benim hayalim
Kartal sert oynayacak
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
İSTANBUL Sağanak Yağışlı 23°C 18°C 
ANKARA Çok Bulutlu 26°C 13°C 
İZMİR Çok Bulutlu 28°C 19°C 
ANTALYA Az Bulutlu 29°C 16°C 
ADANA Az Bulutlu 31°C 19°C 
EKONOMİ
IMKB E: 53.882,140 D:% 0,63
DOLAR S: 1,226 D:% -0,77
EURO S: 1,726 D:% -0,49
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
MAGAZİN
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon
| Saklambaç | Astroloji | Mobil Takvim | Reklam | Künye | Ana Sayfa
    Takvim Servisi
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu
Shuanda Bildiriyor Blogomania Hepoku