Yeni Anayasa Amerika sessizliği
Başbakan Erdoğan'ın ABD'ye gitmesiyle birlikte yeni Anayasa tartışmaları da yerini bir süre sessizliğe bıraktı. Duayen gazeteciler, zaman zaman 3 önemli kurumun ağırlığına dikkat çekerler. Asker-yargı-üniversite... Siyasi iktidarların bu 3 kurumla iyi geçinmesi, ülke yönetimi için hayati önemdedir. Anayasa tartışmalarının salı günkü bölümünde, hem üniversite hem de yargının türban konusundaki çıkışı, ardından da Başbakan Erdoğan'ın yanıtları tansiyonu yükseltti. Erdoğan ve kurmayları bu tansiyonu düşürmenin, ülkenin yararı açısından önemli olduğu görüşünde. Bu ortam Başbakan'ın ABD gezisiyle ortaya çıktı. Böylelikle Başbakan Erdoğan'ın ABD'den dönüşüne kadar yeni Anayasa tartışmaları rölantiye alınmış oldu. Erdoğan, 30 Eylül'de Ankara'da olacak.
Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 1 Ekim pazartesi günü TBMM'de açılış konuşması yapacak. Gül'ün bu konuşması dikkatle hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı, konuşmasında hassas konularla ilgili Çankaya bakışını ortaya koyacak. Gül, KKTC gezisinde, türban ve Malezya konularında açıklamalarda bulunmuştu. Yeni Anayasa konusunu, türban dışındaki cümlelerle konuşacak. Erdoğan'ın ABD'den dönmesi, Gül'ün Meclis'te konuşmasıyla birlikte Anayasa tartışmaları yeniden başlayacak. Yeni Anayasa taslağı Meclis zeminine gelecek. TBMM Anayasa Komisyonu ve Adalet Komisyonu bu zemini oluşturacak. TBMM zemini demek, siyasi partiler demek. CHP, MHP, DTP, DSP sözcüleri devreye girecek. Başbakan Erdoğan ABD'de, türban konusundaki tartışmalarda tansiyon şimdilik düşük.
Dindersleri AKP yönetimi, türban dışında din dersleri konusunda da zorlanıyor. Sapanca'daki zirvede yeni Anayasa'da söz konusu olan din ve vicdan hürriyeti başlıklı 24. madde üzerinde oldukça duruldu. Din dersleri konusunda 2 alternatif ele alındı. Son karar ise Erdoğan'a bırakıldı. 24. maddenin 3. fıkrası şöyle: "İbadet, dini ayin ve törenler, kamu düzeninin, genel sağlığın, genel ahlakın ve başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması amaçlarıyla sınırlanabilir." 1. alternatif: Devlet, eğitim ve öğretim alanındaki görevlerini yerine getirirken, eğitim ve öğretimin anne ve babanın dini ve felsefi inançlarına göre yapılmasını isteme hakkına riayet eder. Din eğitim ve öğretimi, kişinin kendisinin, küçüklerin ise kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır. Devlet bu taleplerin gereğini yerine getirmekle yükümlüdür. 2. alternatif: Devlet, eğitim ve öğretim alanındaki görevlerini yerine getirirken, eğitim ve öğretimin anne ve babanın din ve felsefi inançlarına göre yapılmasını isteme hakkına riayet eder. Din kültürü ve ahlak öğretimi, ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bu dersten muafiyet kişinin kendisinin, küçüklerin ise kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır.