Takvanın sosyal yönü
Bir de sonradan kazanılan takva vardır. Bu da ancak eğitim sonucu elde edilebilir. Manevi eği tim, insanın doğuştan getirdiği takvayı geliştirir, gelişen takva ise bireysel davranışlarımızla sosyal hayata yansır. Sonradan kazanılan takva hangi inanç ve davranışlarla elde edilebilir? Bu sorunun cevabını şöyle verebiliriz: Sonradan kazanılan takvanın temelinde, gayba, bütün peygamberlere indirilen vahye ve ahirete iman (Bakara 2/3-4) vardır. Bu inanç sistemi bize şu amelleri kazandırır: Namazı kılmak, infak etmek (Bakara 2/3; Al-i İmran 3/133-134); kinini yutmak ve insanları affetmek (Al-i İmran 3/134); Allah'tan sakınmak (Al-i İmran 3/102, Tegabün 64/16); ahireti tercih etmek (En'am 6/32); Allah'a ve Resül'üne itaat etmek ve O'nun yolundan yürümek (En'am 6/151-152, Hacc 22/32); basiret/iç aydınlığı sahibi olmak (A'raf 7/201, En'am 6/104); düşünmek (A'raf 7/201); ahde vefa (Tevbe 9/7, Nahl 16/91); Kur'an'dan öğüt almak (Nur 24/34); gerçek dost olmak (Zuhruf 43/67).
İYİLİKSABIRGÖSTERENİNDİR Yukarıda belirtmiş olduğumuz inanç ve amellerle, insan doğuştan getirdiği takvayı geliştirmekte ve onu doruk noktasına ulaştırmaktadır. Bakara Suresi 177. ayette, iyiyi yakalayan insanın takvaya ulaşabileceği açıklanmaktadır: "İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya doğru çevirmenizde değildir. Asıl iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman eden, sevdiği malını akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmış olanlara, ihtiyaçtan dolayı dilenenlere, köle ve esirlere veren, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren, sözleştiklerinde sözlerini yerine getiren, sıkıntıda, hastalıkta ve savaş anında sabır gösterenin iyiliğidir. İşte bunlardır doğru olanlar ve takva sahibi olanlar." Demek ki takva, iyiyi yakalamakla el de edilmektedir. İman, yardım etmek, namaz kılmak, ahdinde durmak ve sab retmek, takvanın temellerini ve çatısını oluşturmaktadır. Yüzünü doğuya ve batıya çeviren taklitçi insanlar takvaya ulaşamazlar. Takva ağacı insanın gönlünde kök salar; dallarıyla da topluma ve sonuçta Allah'ın rızasına uzanır.
DOĞUŞTANMEVCUTTUR Başkalarının düşünce ve yapıp etmelerine bağlı kalanlar, bu ağacı besleyemezler. Onun içindir ki Allah, doğu ve batıya dönmenin iyilik olmadığına işaret etmiş ve iyiliğin gerçekte ne olduğunu açıklamıştır. Bu nitelikteki takvanın adına "sosyal takva" da diyebiliriz. Sonradan elde edilen takvanın, ancak toplumsal hayat içinde oluşabileceği bir gerçektir. Tekrar hatırlamak gerekir ki, Şems 8'deki takva insanda doğuştan mevcut olan potansiyel bir meziyettir.
TOPLUMLARAGÖREDEĞİŞİR Psikolojik ya da ferdi manada takva veya diğer bir ifadeyle Şems 8'de doğuştan iç dünyamıza yerleştirildiği bildirilen takva, kesin ve bilkuvvedir/potansiyeldir. Sonradan elde edilen sosyal takva ise bilfiil olup insan iradesine bağlı olduğu ve ferdin içinde bulunduğu toplum yapısına göre şekillendiği için ihtimal dahilindedir. Bu nedenle doğuştan gelen takva her insanda bulunduğu için evrenseldir, ama sonradan kazanılan takva izafidir; fertten ferde ve toplumdan topluma değişmekte, diğer bir ifade ile ferdin biyolojik, psişik, sosyal ve kültürel yapısına göre oluştuğu için farklı dereceler halinde gerçekleşmektedir ve bu sebeple de izafidir.