Türban günleri
Son yıllarda türban konusu kadar, içinde olduğumuz halde, yanı başımızda cereyan ettiği halde uzak, yabancı ya da tutarsız kaldığımız başka bi'konu yok anladığım kadarıyla... Cumhurbaşkanlığı seçimleri esnasında denildi ki: "Eşitürbanlıolmayanbi'adaybulunsunki,krizolmasın." İktidar bunu uygun bulmadı. Son dakikaya kadar saklanan adaylardan tutun, gece yarısı pazarlıklarına kadar bi'çok anlamsız siyasi manevra ile karşı karşıya kaldık. Sayın Erdoğan ve Sayın Gül "kardeşimedebiyatı" ile birbirlerine köşk ikramlarında bulunduktan kelli, "Halk mı seçsin, Meclis mi seçsin?" derken, Cumhurbaşkanı seçildi. Fakat şimdi de uğruna mücadeleler verilen, "Tartışmalardan olumsuz etkileniyor" denilen eş ortalarda yok. Sebep: "Krizolur." Kriz olacağı kabul ediliyorsa, baştan neden bu kadar vakit kaybedildi, ekonomik ayarlar bozuldu? Madem ki bu konu mücadeleyi hak ediyordu ve kazanıldı, kriz korkusu neden? Dünya ile siyaset arasında hiç bi'fark yokmuş meğer; ikisinde de hep aynı yöne gidersen, başlanılan noktaya geliniyormuş. 29 Ekim'deki son tango en büyük merakımız.