Metin ağabey...
O'nu iki kez izleme talihini tatmış bir insan olmanın bile nasıl bir ayrıcalık olduğunu düşünür dururum hep. Herkes O'nunla ilgili anılarından söz ettikçe Bazen O'nunla ilgili geçmişe dönük satırlara rastladıkça elbet. Biri Fenerbahçe maçıydı İnönüStadı'nda.. Bir yaz akşamı sezon öncesi karşılaşması.. Yıl 1967 belki..Orta sahanın oralardan yokladı YavuzŞimşek'in koruduğu kaleyi.. Vuruşu gol olduğunda biz Galatasaraylı çocukların yüzlerine gülücük, Galatasaraylı büyüklerin ise vucutlarına Kral'ı destekleyen taraf olmanın verdiği haklı gururun sıcaklığı yayılıyordu elbet.. (Maçı2-1G.Saraykazandı) Bir diğer 90 dakika ise Altay maçıydı.. İstanbul'da oynanan karşılaşmada o güzelim kafa toplarıyla verdiği pasları anımsıyorum 10 yaşında bir çocuğun gözlerine kayıtlı... O'nun adeta havada asılı kalışını, kafasını geriye doğru atarak ceza alanı içinde bir müsait arkadaşına topu al da at dercesine indirişini.. Daha sonra O'nunla Milliyet çatısı altında birlikte olduk..Sır dünyasında kendisi dışında herkese kapalı kapıların ardındaki sessizliğini, büyüklüğünü yaşadık, olabildiğince paylaştık.. TanjuÇolak'ın bir çok gol attığı bir Adanaspor maçı sonrasında gazeteye dönüş yolunda "Metin ağabey bilirsin.. Var mı bu kadar gol atan bir maçta?" diye sorduğumuzda aldığımız yanıt hala kulaklarımızda çınlar: "Olabilir hayatım".. Biz Metin ağabey hatırlamıyor diye düşünürken gazete arşivleri yanıtı vermekte gecikmez.. Vardır tabi o kadar golü kaleye bir maçta atan.. MetinOktay'ın ta kendisi.. "Ben attım" demeyecek kadar asil, gururlu ve kimseyi incetmeyecek kadar da düşüncelidir O çünkü... Sonra o talihsiz kazanın ardından O'na veda ettiğimizde şaşaalı Cağaloğlu günlerinin son demlerini yaşayan Milliyet'in önündeki kalabalık geldi gözümüzün önüne.. Yaşını başını almış, kravatlı tribün günlerinden kalkıp gelmiş Galatasaraylılar'ın "Sayı yap Metin.. Sayı yap" tezahüratları gözyaşlarına karışıyordu.. Jübilesinde olduğu gibi hayata vedasında da ilk tören AliSamiYen'de olmuş, sonra gazetesinin önüne gelmiş ve FatihCamii'nin avlusunda son yolculuğuna uğurlanmıştı Kral.. Tabi ki TaçsızKralMetinOktay bu satırlarda anlatmakla bitmez.. O'ndan kopuşun 16. yılında önceki sabah mezarı başında sessizliğin içinden çıkıp aklımıza ilk takılanlardı karaladığımız satırlar.. BaşkanÖzhanCanaydın çok anlamlı bir konuşma yaptı tam Kral'ın yanıbaşında.. Galatasaray'a yakışan bir kalabalık Metin ağabeyi yalnız bırakmamıştı.. Geceden sabaha yansıyan ise Emre'nin o güzelim ara pasında, Tuncay'ın kendine geliş ortası ve GökhanÜnal'ın uzadıkça uzayıp alnının ortasıyla içeri gönderdiği huzur veren gol idi. Metin ağabey yaşasa "Güzel goldü hayatım" der ve futbol gündemimizin itiş kakışının dışında kalırdı elbette.. Seni özlüyoruz Metin ağabey.. Nur içinde yat...