Yolun açık olsun
Koprivnica, Zagreb'in 1.5 saat dışında küçük bir kasaba. Sloven Belupo ise bu şirin kasabanın küçük takımı. Belupo bir ilaç kozmetik fabrikası ve bu takımın sponsoru. Geçen yıl Hırvat ligini 5. bitiren Sloven Belupo daha önce bu sahada Fransız Bastia'yı elemiş, İngiliz Aston Villa'yı elinden kaçırmış... Küçük sahasıyla herkes için soru işareti bir takımdı Belupo. Galatasaray ise Lincoln gibi bir yıldızını Linderoth gibi bir orta saha virtiözünü İstanbul'da bırakmış Koprivnica'ya eksikleriyle gelmişti. Arda'nın cezalı oluşu ise ayrı bir handikaptı. Galatasaray'ın eksikleri çok gibi görünüyordu. Ama Sarı-Kırmızılı takımın öteden beri gelen bir Avrupa tecrübesi vardı. Sarı-Kırmızılılar oyuna kötü başladı. Gerek saha koşulları gerekse aşırı sıcak ve nem kötü futbolu getirdi. 19. dakikada rakibin bulduğu penaltı, belki bazı yüreklere korku salsa da Galatasaray'ın oyuna ağırlığını koyacağını herkes biliyor ve bekliyordu. Nitekim ilk sinyal 40. dakikada geldi. Mehmet Güven'in uzaktan vuruşunu kaleci zorlukla engellerken, Sarı-Kırmızılılar'ın UEFA yolculuğunda bu yıl çok uzakları hedeflediği yol görünmeye başlamıştı. Zaten hemen ardından Sabri'nin ortasına Hakan Şükür'ün yarım gollük kafa vuruşu golü müjdeliyordu. Nitekim Ayhan kaleciden dönen topu filelere gönderdiğinde Koprivnica kasabasının tüm umutları ve hayalleri suya düşüyordu. Maçtan birgün önce basın toplantısında Kalli, "Hırvatistan'ı gol yemeden terkedersek, çok mutlu olurum" şeklinde konuşmuştu. Alman hocanın öğrencileri kalelerinde golü gördü ama attığı iki golle tur garantisini Hırvatistan da aldı. Bu aynı zamanda Galatasaray'ın 2003'ten beri Avrupa Kupaları'nda aldığı ilk deplasman galibiyeti oldu. Oyun boyunca göze batanlar arasında yine Rize maçının kahramanları vardı. Orta sahadaki dinamizmini bu kez bir de golle süsleyen Ayhan ve yine Rize'ye attığı şahane frikiği Koprivnica'nın stadında tekrarlayan Volkan alkışı fazlasıyla hakettiler. Volkan Yaman topun başına geldiğinde herkes ondan böyle bir vuruş bekliyordu. Galatasaray yıllar sonra Prekazi'yi anımsatan ip gibi vuruşlarıyla Volkan'ı bağrına basıyordu. Evet Galatasaray'ın 2007-2008 UEFA Kupası yolculuğu burada başladı. Daha önce ön elemelerde rakip tanımayan Cimbom; Saint Gallen, Valeznia, Levski Sofya, CSKA Sofya, Boleslav ve bunun gibi birçok rakibi saf dışı bırakıp bu zincire bir halka daha ekledi.. Tek bir uyarımız her türlü olumsuz koşula rağmen bundan sonraki turda ve grup maçlarında bu futbolun daha da üstüne çıkmamız gerektiği. Sanırım bu da Galatasaray'ın bugün burada olmayan eksiklerinin takımda yer almasıyla gerçekleşecektir. Haydi Cimbom... Yolun açık olsun.