DTP'nin maskesi
Bölücü örgüt PKK'nın siyasal adresi olarak gösterilen DTP adındaki partinin neler yapmak istediğini izliyorsunuz. Grup Başkanı AhmetTürk' ün "KimsebiziPKK'nınaleyhinekonuşturamaz" mealindeki sözlerinden sonra maskedeki diğer boyalar da birer birer düşmeye başladı. Milletvekilisıfatınıalıpdokunulmazlıkzırhınabürünenlerkademelişekildehedeflerinedoğruyolalıyor. Seçimden sonraki uzlaşmacı gösterilen tutumları bir anda yok oldu. Aykırı hareket etmeyeceklerine dair sözleri o günlerde kaldı. Biz biliyorduk ama, başkaları da anlamış olmalı ki; 22 Temmuz 2007 Pazar günü akşamına kadar bölücü terör örgütü üyesi olmaktan tutuklu bulunan biri cezaevinde iken bağımsız milletvekili seçilip ertesinde serbest kalıyor ve TBMM'ye giriyorsa, zaten problem orada düğümlenmiş demekti.
Uzlaşmaoyunubitti Amakendimizikandırmadaüzerimizekimseçıkamayacağından,yok"Barışmesajıverdiler",yok"DevletBahçeli'ninelinisıktılar",yok"YeminiTürkçeettiler"diyeoncayıldıralyuvarlarınakadartanıdıklarımızıyenikeşfetmişnumaralarınayattık! Yeni bir dönemde yeni bir sayfa açıldığını varsayarak, demokrasinin sihirli dünyasında uzlaşma oyununa kapıldık. Meğer, adamlar bizi kafalamış! Demokrasi,hoşgörü,uzlaşma,birlik-beraberlik,biraradayaşamakültürügibikelimelerinardınasığınarakbölücüörgütleilişkilendirilmelerinitartışmaktanuzaklaştırmış. Kısaca, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu TBMM'nin içine ustaca sergiledikleri psikolojik taktikle girip dünya kamuoyunda meşru zemin oluşturmuş. İlk günlerin netameli ortamı geride kalınca da başladılar gerçek niyetlerini dökmeye. Kimi "Güdülecekinsanlardeğiliz" dedi, kimi de "Bizisindireceklerinisanmasınlar" açıklamasını yaptı.
Resmenihanetinbelgesi En dehşet ve sabırları taşıran sözleri ise 30 Ağustos Zafer Bayramı günü sarf ettiler. 1 Eylül Dünya Barış Günü'nü de fırsat bilerek 30 Ağustos ile 1 Eylül'ü birleştirdiler ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Kürtler'e karşı "imhaoperasyonları" düzenlemekle suçladılar. Nedensizlik,nedeküstahlıktıbu!Resmenihanetinbelgesiydi. Türk milleti, en anlamlı zaferini coşkuyla kutlarken bölücü örgütün siyasetteki adresinden Mehmetçik'in operasyonlarına karşı çıkılıp "imhaoperasyonları" suçlaması yapılıyor; üstelik de bol miktarda kimyasal silah kullanıldığı yalanı ortaya atılıyordu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu alçakça davranışlar hakkında soruşturma açmış olsa da, başka iktidar olmak üzere siyaset dünyası, medya ve aydınlar yine yeterince duyarlı değil. Hele medyadaki sessizlik hiç de hayra alamet değil! Bu kadar ağır hakareti yalanı-dolanı sanki kimse yapmadı. Mehmetçik'e bu iftira atılmadı! Onun için bayram resepsiyonlarının magazinel tarafıyla da ilgilenip karşılıklı bakışları yorumluyor ve bu gibi iğrenç açıklamaları gözardı ettiriyorlar. Duyuranı da "DTP'dentuhafaçıklama" deyip sıra savıyor. Alçaklığa "Alçaklık" diyemeyenlere mi yanarsınız, yoksa gizleyenlere mi?