Din-iman-mukaddesat
Söyleyin Allah aşkına, şu İslamcı geçinen sonradan görmelerle, dine-imana-mukaddesata ters düşen tavır ve davranışlarda bulunan zevat arasında fark kaldı mı? Dahaaçıkçası;bildikbilelibaşkalarınakulptakan,karşısındakilerezerrecehoşgörüilebakmayan,hermeslekvekonumauygunhükümlerdenkaçınmayansonradangörmeİslamcılardaartıkçamurattıklarınabenzemedimi? Onlargibisefahata,debdebeyevehızlıyaşantıyadalıp,milletetepedenbakmaya,kasımkasımkasılmaya,tevazuyuunutuphükmetmeye,üçkuruşluksadakasıylabileövünmeyebaşlamadılarmı?
İslamcılardadeğişti Bankada parası olan kadar oralara sistemin mecburiyetlerinden girip çıkanlara bile "Faizci" derlerdi, kendileri bankacı oldu. İşyerlerinde kasa görseler, "Burasıtefeciyeait" demekten kendilerini alamazlardı, şimdi çek, senet, döviz ve altın ne bulurlarsa her şekilde birbirlerini yontuyorlar. 5-10 sene öncesine kadar "Düşmanınsilahlarınıdabilmeklazım.Harphiledir.Peygamberimiziyiatabinerdi,yüzmeyitavsiyeederdi" gibi konuşurlardı. Atlar köyde kaldığından, son model otomobillere ve ciplere kurulup piyasa yapıyorlar. Teyp ve CD'lerinden de Araplar'a ait ilahiler yükseliyor. İçinde "Alkolvar" diye sağlık açısından gerekli tendürdiyotu bile kullanmaktan kaçınırlardı. Şimdi, çoğunun şişesiz günü geçmiyor! Yabancılarla, hele Kur'an'da olumsuz anıldıkları için Yahudiler'le hiç barışık olmazlardı. Artık en iyi kankaları ve iş ortakları oralardan çıkıyor. Kilise, sinagog ve havra gibi başka dinlere ait ibadethanelerin adını bile anmazlardı. Ne olduysa oldu, son 5 senedir "dinlerbahçesi" diye hepsini birlikte açma yarışı başlattılar.
Çocuklarıpapazokullarında Yurt dışına çıkarken alkole, domuz etine ve başka günahlı yiyecek ve içeceklere bulaşmamak için peynir ekmek, zeytin ve bazlamadan oluşan kumanyalarını da götürürlerdi. Artık, Türkiye'de bile İtalyan, Çin, Fransız lokantalarından çıkmıyorlar. Adında kolej yazan, hele yabancı bir ülkenin de dilinde eğitim yapan bir okulsa, topunu birden ajan veya papazokulu bilirlerdi. Şimdi, çocuklarını bu okullara gönderebilmek için birbirleriyle yarışıyorlar. Öyleuyanıkoldular,öylesinevitesdeğiştiripçarkettilervesiyasettegömlekçıkarttıklarıgibidönüşüpbaşkalaştılarki;kadınerkekbirliktenamazdankadınimamakadar,yenikurallargeliştirdiler.Başkalarıiçingünahsaydıklarıyüzlercekuralı,kendilerinesevaplaştırdılar. Altışişhane,üstüşambabakıyafetlerini geliştirdiler. Millete vaaz ederken "Eşveçocuklarınızıntesettürünedikkatedin,sorumlusunuz" diyen ho caya, cemaatten birinin "Amasizinkızınızminietekli" diye seslenmesi üzerine "Onaçokyakışıyor" cevabındaki gibi pişkinler!
Hızlairtifakaybediyorlar İşte bu hale düşmüş sözde İslamcılar, siyasetten ticarete kadar hayatın her alanındaki hızlı değişimlerini sürdürüyorlar. Kimi, Cumhurbaşkanı adayı AbdullahGülgibi"Rolyapmıyorum.Söylediklerimeinanarakkonuşuyorum" diyor. Kimi de Zamangazetesinin tesettürlü yazarı NihalBengisuKaraca gibi "tesettürlübirkadınolarakyaztatillerindeyaşadıklarını" gazetelerin sayfalarında anlatıyor. Okudukça "Dünyadabukadartesadüfnasılbukadınıbulmuş?" demekten veya ustaca kurulmuş hikayelere şaşırmaktan kurtulamıyorsunuz. Dine, imana, mukaddesata ters düşenlere mi yanarsınız; yoksa gündemin ucuz kahramanlarındaki irtifa kayıplarına mı?