Avrupa Yakası'nın bomba transferi Gürgen Öz, dünyaya oynamak için gelmiş! Rol yapmanın yaşam biçimi olduğunu söyleyen Gürgen, hayatını Cosmopolitan'a anlattı.
Okan Bayülgen'in programı sayesinde geniş bir hayran kitlesine sahip olan Gürgen Öz, yeni sezonda her hafta evimize konuk olacak. atv'nin reyting rekortmeni dizisi 'Avrupa Yakası'nın bomba transferi Gürgen, hakkında merak edilen her şeyi Cosmopolitan dergisinin Eylül sayısı için anlattı. İşte Gürgen Öz'ün oyunculuğa, hayata, aşka, kadınlara ve İstanbul'a bakışı...
KENDİ DİLİNDEN... *Alkışlanmayı çok sevdiğimi lise tiyatrosunda fark ettim. Bir de beni cezbeden tiyatrodan önce 'oyun' kavramı. O çocuksu oyun halini sevdiğimden tiyatro disiplini için oyunculuk eğitimi aldığımı düşünüyorum.
*'Avrupa Yakası'nın yönetmeni Jale Atabey'le daha önce 'Melek' dizisinin projesinde beraber çalışmıştık. Bana, Avrupa Yakası'nda rol almak isteyip istemeyeciğimi sordu. İçinde bulunmak istediğim bir projeydi, seve seve kabul ettim.
*Dizide, apartmanın kapıcı dairesine gelen bir akrabayı oynayacağım. Üniversite bitirmiş, kendini tepelerde gören, 'Nişantaşılı'yım' havalarında dolaşan bir adam bu.
*İstanbul'da beni büyülüyen çok şey var. Bir İstiklal Caddesi'ne çıkın, bir Nişantaşı'nın arka sokaklarında gezin, buralarda müthiş bir kaynak var. Osmanlı ve Bizans kültürünün dışında metropol hayatının eğlenceli halini çok seviyorum.
*Nişantaşı'nda oturuyorum. Buranın o yaşayan hali enerji veriyor. Ruhum besleniyor. Ana caddelerinden bahsetmiyorum ama. Ana caddeler Ferrari'yi çekip hava atmak için.
*Film izlemek için İstiklal'deki sinemaları tercih ediyorum. Eğlence için dışarı çıktığımda Mojo'ya giderim. Nadiren Nişantaşı'ndaki Corridor'a giderim. Hâlâ Reina'ya gitmişliğim yoktur mesela...
*Yemek yapamayan kadını çok şirin bulurum.
*Kadının nasıl giyindiğine çok dikkat ederim. Kadın kendine bakmalı. Doğallık beni çok cezbeder. Aşırı kokoş ya da moda kurbanı tipler hoşuma gitmiyor.
*Zeki kadın çok tehlikelidir ama erkeği çok geliştirir. Zaten birbirimizi geliştirmeyeceksek hiç anlamı yok ilişkinin. O yüzden aptal kadınları daha tehlikeli bulurum. Çünkü aptallar, hem kendine hem size zarar verebilir. Ama aslına bakarsak kadın dediğin her anlamda çok ama çok tehlikelidir zaten!
*Tehlikeli kadınlar beni çeker. Şu ana kadarki bütün kız arkadaşlarım çok dişli, çok zeki, işlerinde çok başarılı kızlardı. Beni uğraştıran güçlü kızlardan hoşlanıyorum.
*Yedi aydır bir kız arkadaşım var. Zeki, dik başlı, net, prensipli biri. Fırlamalığımı kontrol altına alabilmesi, benimle didişebilmesi, kafa tutması çok hoşuma gidiyor. Bir de çok şefkatlidir. Bu tezat beni çok cezbeden bir şey.
*İyi bir sevgili olduğumu düşünüyorum. Kız arkadaşımı dinlerim, ona sürprizler yaparım. *Erkek dediğin ayakta işeyen, bulduğu ilk şeyi giyip sokağa çıkan düz bir varlık. Kadının detaylarını yakalamamız gerekiyor.
*Ben eğlenmeyi ve her şeyi ti'ye almayı çok seviyorum. Zaman zaman çok sinirli, çok vahşi, psikopat bir hal alabiliyorum. Her zaman o kadar da tatlı değilim yani!
*Okan'ın absürd esprilerine, Şahan'a, Engin Günaydın'a, Cem Yılmaz'a, Peter Sellers'e gülüyorum.
*Oyuncu ilgiyi seven bir adamdır. İşin motivasyonu budur. Ben de seviyorum ilgiyi. Bazen bir marketin diş fırçası reyonunda fotoğraf çektirmek istemiyorum. Çok huzurum kaçıyor öyle zamanlarda...