Ek ödeme dengesizliği
Hükümet, toplu görüşmelerin 5. turunda sürpriz bir teklifte bulundu. Toplu görüşmelere hükümet adına katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in "Ek ödeme almayan kurumlarda çalışan personel ile ek ödeme alan kurumlarda çalışan personel arasındaki ek ödeme dengesizliği giderilecek" sözü kamu çalışanları arasında büyük heyecan yaratı. 'Memurun Sesi' köşesine aldığım sayısızca mail, ek ödeme almayan kurumlarda çalışan personelin, Bakan'ın önerisinin nasıl olacağı ve bunun ne zaman kanunlaşacağı gibi sorularını içermektedir. Kamudaki ücret adaletsizliğini dört başlıkta toplayabiliriz: - En düşük ücretle en yüksek ücret arasındaki farkın büyüklüğü - Eşit işe eşit ücret ödenmemesi - Kamu kurumları arasındaki ücret farklılıkları - Nöbet, fazla çalışma ücreti ve döner sermaye uygulamaları.
Nasılgiderilecek? Ek ödeme alan kurumlarda çalışan personel ile ek ödeme almayan kurumlarda çalışan personel arasındaki 360 YTL'lik fark, 3 yıl içerisinde 120 YTL'lik dilimlerle denge tazminatı şeklinde maaşlara yansıtılacak. Böylece Sanayi Bakanlığı'ndaki memur ile İçişleri Bakanlığı'ndaki memur aynı tutarda ek ödeme alacak. Denge tazminatındaki eşitlik sağlandığı takdirde, ek ödeme almayan kurumlardan ek ödeme alan kurumlara ücret dengesizliği nedeniyle naklen geçiş talepleri azalacak. Burada önemli olan aylık katsayısına bağlı olan ve en yüksek devlet memuru aylığının belli bir oranı şeklinde tespit edilen ek ödeme tutarının, katsayı değiştikçe artacağından bu miktarın her yıl yeniden gözden geçirilmesi gerekecektir. Şöyle ki ek ödeme alan kurumlarda çalışan personelin ek ödeme tutarları aylık katsayıya bağlı olması sebebiyle maaşlara her yıl enflasyon oranında artış sağlanması durumunda ek ödeme tutarları da artacak ve ek ödeme almayan kurumlara 3 yıl için verilecek 360 YTL, aradaki farkı kapatmaya yetmeyecektir. Bu yüzden yapılacak çalışmalarda bunun da göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Dengesizlik giderildikten sonra; kurumlarda görev yapan eşdeğer unvanlar arasındaki ek gösterge ve makam tazminatı dengesizliği de giderilmeli. Bu amaçla, aynı okul mezunu olup da mesleğe yarışma ve yeterlik sınavıyla girilen kariyer meslekler arasındaki ek gösterge ve makam tazminatı eşitsizliğini giderecek bir kanun taslağına acilen ihtiyaç var. Örneğin, Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olup İçişleri Bakanlığı'nda kaymakam olarak görev yapan bir personel 4800 ek gösterge alırken, yine Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olup da eşdeğer kariyer meslek olan Başbakanlık Uzmanı 3600 ek gösterge almakta, yine Başbakanlık'ta görev yapan devlet personel uzmanları ise 2200 ek gösterge almakta ve makam tazminatından yararlanamamaktadır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Yenidendüzenlenmeli Çözüm olarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na ekli I ve II sayılı Ek Gösterge Cetvelleri ve IV sayılı Makam Tazminatı Cetveli'nde yer alan eşdeğer kadro unvanları belirlenerek ek göstergeler ve makam tazminatı yeniden düzenlenmelidir. Sonuç olarak, ek ödeme ile ek gösterge ve makam tazminatı dengesizliği giderildikten sonra artık aynı görevi yapan ve fakat farklı kurumlarda çalışan personel arasındaki eşitsizlik sağlanmış olacağından, çok çeşitli unsurlardan oluşan maaş unsurlarını sadeleştirmek gündeme gelecektir. Toplu görüşmelerin 5. turunda 'eşit işe eşit ücret' ilkesi ile kurumlar arası ücret dengesizliğinin giderilmesi ve maaş unsurlarının sadeleştirilmesi amacıyla yeni bir kamu personel reformu yapılması ya da 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun sosyal ve ekonomik haklar bölümünün köklü bir şekilde değiştirilmesi hususunda görüş birliği sağlanmıştır. Bu sürecin nasıl işleyeceği ve şekilleneceği ise önümüzdeki zaman dilimi içerisinde belli olacaktır. Türkiye'de ücret adaletini sağlamak ve 'eşit işe eşit ücreti' gerçekleştirmek gerçekten zor değildir, sadece bunun için adım atmak önemlidir. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in adımını bu yönde önemsiyor ve arkasının geleceğini düşünüyorum.