* Atatürk'e de okumuşsun değil mi? Vefatından 2 yıl önceydi. İlk eşim Ali Senar'la evliyim. Kocaman bir araba geldi eve. Yakışıklı bir şoför, zabitler. Bir de baktım Dolmabahçe Sarayı'na gelmişiz. Ben daha orada yere yığılacaktım heyecandan.
* Dur hemen bayılma daha Atatürk'ü görecen... Bir salona girdik, silme dolu. Kocaman masalar, etrafında generaller, politikacılar, yazarlar. ŞARKILARI O SEÇTİ
* Gazi nerede? O tam ortada. Güneş gibi parlıyor. Bende el ayak kontrolden çıkmış tabii... Paşa eliyle işaret etti. "Gel bakalım" dedi. Sağ yamacına oturttu beni. Elimden repertuar defterimi aldı. Tam 600 şarkı vardı içinde. 3-4 tanesini işaretledi, "Bunları oku bakalım" dedi
* Allah, Tatyos Efendi'den hem de. Bak bak velete, nasıl biliyorsun sen de bu işleri...
* Biz de anamızın yamacında yetiştik. Bazı şarkıları benimle birlikte okdu. En çok da 'Câna Rakibi Handan Edersin' şarkısını beğendi. Sonra "Geç oldu" deyip izin istedik, kalktık. Defterim Atatürk'te kaldı. Yolda da kocamla kavga ettik.
* !!!!! Bana ilgi alaka gösterilince kocam Ali astı suratını. Yaverin verdiği zarftan 700 lira çıktı. Servet gibi paraydı. Yine de mutlu olmadı. Eve gelince üstüme yürüdü, annemi tartakladı ben de kafasına vazoyu attım, kaçtı saklandı.