Binlerce insanın canını yakan kredi kartlarını kullanırken dikkat edilmesi gereken hususlar ve mağdurların yaşadıkları...
***
Batağa götüren yol
Kredi kartı kullanımı Türk insanına çok cazip geldi. Cebinden para çıkmadığını zanneden tüketiciler, yüzde 500'lük temerrüt faizlerini görünce gerçeği anladı ama iş işten geçmişti.
Kredi kartı kullanımının Türkiye'deki geçmişi, en fazla 20 yıl öncesine dayanıyor. Bu derece yaygınlaşması ise son 8-10 yıl içerisinde oldu. Hemen herkesin cüzdanında en az 2 kredi kartı birden bulunmaya başladı. Öyle ki 8-9 adet kredi kartı taşıyan tüketiciler bile var. Aylık gelirleri bin YTL olan birçok çalışan, toplam 8-9 bin YTL limiti olan kartlarla alışveriş yapıyor. Bankaların cazip reklamları ve şartların kolaylığı ile, çalışan-çalışmayan herkes cüzdanına kredi kartlarını koydu. Yüksek limitler sayesinde de harcamalar başladı. Öyle ki süpermarketlerin yaygınlaşmasıyla kredi kartı kullanımı çılgınlık seviyesine ulaştı. Cebinden para çıkmadığı için aldığı ürünü 'bedava' gibi gören insanımızın büyük çoğunluğu, borçlandığını ancak hesap ekstresi eline ulaşınca fark etti. BORCU GÖREMEDİK Hesap ekstrelerinde gelecek en az 10 maaşının ipotek altına alındığının çok da farkına varamayan tüketici, toplam borcun yüzde 6'sına (Şimdi yüzde 20'ye çıktı) tekabül eden minimum ödeme tutarını görünce aldandı. Oysa aylık yüzde 7-8'lere çıkan faizlerin (yıllık yüzde 100'e yakın) farkına bile varmadan bu tutarları ödedi. Bir sonraki ay gelen ekstrede ise borcunun aslında aynen kaldığını çok fark etmeden, yine minimum tutarı ödedi. Ne zaman ki bu minimum tutarları ödeyemez hale geldi, işte o zaman düştüğü batağı anladı, ama iş işten geçti. Borcunu 2-3 ay ödeyemeyen tüketici için asıl şok bu andan itibaren başladı. Çünkü önce bankaların yürüttüğü idari takipler, ardından da adli takipler birbiri peşi sıra geldi. Yüzde 400-500'lere varan temerrüt faizleriyle, borç 1'ken 50 oldu; intiharlar, cinayetler, boşanmalar birbirini izledi. AF BİR İŞE YARAMADI 2005 yılında çıkartılan 'af' yasası ile borçların bir kısmı silindi ve kalan borçlar 12 aya yayıldı. Ama bu da bir işe yaramadı. Çünkü yüksek miktarlardaki borçları ödeme imkanı olmayanlar için hiçbir çıkış yolu kalmamıştı. Bankaların çoğu da taksitlendirirken yine yüksek faizler uyguladı. Hükümet bu kez 2006 yılında geçmişten ziyade şimdiki kart kullanıcılarını da kurtaracak yeni bir Kredi Kartı Kanunu hazırladı.
KANUN KURTARMAZ Bu kanun, kredi kartı sistemini çağdaş bir yapıya oturtmayı amaçlıyor. Öncelikle tüketici aleyhine olan sözleşmelerin düzeltildiği bu kanun ile yeniden batağa sürüklenme yolları tıkanmak isteniyor. Fakat bu kanunun tek başına sizi kurtarmaya yetmeyeceğini bilmeniz lazım. Bu yüzden haklarınızı iyi öğrenip, çok dikkatli davranmalısınız.