Modern tıp yöntemleriyle ağrılı 'Taş devri' kapandı
Böbrek ve idrar yollarındaki taşlar, artık modern tıp yöntemleri sayesinde kapalı ameliyatla parçalara ayrılıyor. Ağrısız ve izsiz işlemin ardından hasta, kısa sürede günlük aktivitelerine dönüyor.
Ülkemizdeki en yaygın sağlık sorunlarının ilk sıralarında yer alan böbrek taşları, idrardaki kristallerin üst üste birikmesi sebebiyle oluşuyor. Her yaşta ve herkeste görülebilen taş oluşumu, daha çok 30'lu yaşlarda ortaya çıkıyor. Erkeklerde, kadınlara oranla 3 kat daha fazla görülüyor.
6 MM ÜZERİNE DİKKAT! En sık görülen taşlar kalsiyum taşları. Bu taşlar, sıklıkla okzalat veya fosfat ile kombinasyon halinde bulunuyor. Böbrek taşlarının çoğu kendiliğinde düşme eğiliminde. İdrar yolu taşlarının yaklaşık yüzde 80'i ilaç tedavisiyle düşüyor. Taşın düşmesini etkileyen en önemli faktör, büyüklüğü... Bu nedenle 4mm'nin altındaki taşın düşmesi beklenirken, 6mm'nin üzerindeki taşlara cerrahi müdahale gerekiyor. Böbrek ve idrar yollarındaki taşların tedavisinde gelinen son noktalar ve yeni yöntemler hastaların yüzünü güldürüyor. Taş hastalıklarının genetik özellikler taşıdığı için ailesinde taş hastalığı olan bireylerin daha dikkatli olmasını öneren Çamlıca Medicana Hastanesi Üroloji Bölümü'nden Prof. Dr. Kemal Sarıca, yeni tedavi yöntemlerini şöyle anlatıyor:
TEKRARLAMA RİSKİ VAR Böbreklerde taşların oluşumunu etkileyen birçok faktör vardır. Böbreklerde şekillenen ve atılan idrarın miktarı çok önemli olup, birtakım faktörlerin etkisi ile bazı kimyasal maddelerin idrar yoluyla atılımı artmakta ve alınan sıvı miktarına bağlı olarak azalabilen idrarda bu maddeler kolayca çökerek, küçük kristallerin oluşmasına yol açmaktadır. Bu kristaller şekillendikten sonra hızla birleşerek böbrek taşlarını oluşturur. Ülkemizin hemen her bölgesinde sık görülen idrar yolları taş hastalığı tam tedavi edilse bile tekrarlaması mümkündür. Taşlara bağlı sık gelişen idrar yolu enfeksiyonları ve taşın yaptığı tıkanıklık neticesinde böbrekler etkilenir ve çalışma sistemi bozulmaya başlar. Bunun sonucu olarak yine sıklıkla görülen böbrek yetmezliği durumu dahi ortaya çıkabilir. Dolayısıyla idrar yollarında taş olan hastaların tedavi sonrasında mutlaka yakın takibi gerekmektedir. Bu nedenle taş hastalığı sebebiyle tedavi edilen hastaların mutlaka ileri incelemeleri yapılmalıdır.
NELER TETİKLİYOR? Böbreklerde ve idrar yollarında taş hastalığının oluşumuna, kişinin bünyesine ve dış çevresine ait birtakım faktörler neden olur. Bu faktörlerin detaylı olarak araştırılması, sonradan yapılacak tedavilerin planı için büyük kolaylık sağlamaktadır.
DETAYLI MUAYENE Bazı ailelerde yaygın olarak gözlenen taş hastalığı, bu durumun belli oranda genetik geçiş gösterebileceğine işaret eder. Bu gibi ailelerde başta çocuklar olmak üzere diğer aile fertlerinin de detaylı olarak muayeneden geçmesi gerekmektedir. Çünkü ancak bu sayede yeniden oluşacak taşların engellenmesi ve oluşan küçük taşların da böbreklere zarar vermeden erken dönemde modern yöntemlerle tedavi edilmesi mümkün olur.
KAPALI AMELİYATLAR Günümüzdeki taş hastalarının çoğu, kapalı ameliyatları tercih etmektedir. Çünkü teknolojideki ilerlemeler sonucunda birçok hastalığın tedavisinde olduğu gibi, idrar yolları taş hastalığının tedavisinde de son 3-5 yıl içerisinde önemli oranda gelişmeler sağlandı. Bu ilerlemelerle birlikte kapalı ameliyat girişimleri de taşların tedavisinde daha yoğun olarak uygulamaya konuldu. Günümüzde hastaya hiç zarar vermeden, açık ameliyat yapmadan, böbrek ve idrar kanalında yer alan taşlar tedavi edilebilmektedir.
ZAMANDAN KAZANDIRIYOR Vücutta herhangi bir kesim yapmaksızın endoskopik (kapalı) yoldan yapılan tedavi sonrasında hastalar, daha az rahatsızlık duymakta ve iyileşmeleri daha hızlı seyretmektedir. Hastalar tarafından daha çok kabul gören bu modern yöntemler, hastanede kalış süresini kısaltıp hastaların eski sağlığına, günlük iş veya aktivitelerine daha çabuk dönmelerini sağlamaktadır. Bu da zamandan büyük bir kazanıma neden olması açısından önem taşımaktadır.