Kimi zaman buzda kaydı, kimi zaman 2. kattan atladı. Şimdi atv'nin yarışması 'Halkın Yıldızları'nda sunuculuk yapacak. İşte huzurlarınızda Alp Kırşan'ın halleri.
Alp Kırşan dediğimizde herkes 'Sempatik, çocuksu ve uçuk kaçık bir tip' der... Alp Kırşan ve türküyü aynı cümle içerisinde kullandığımızda da 'Ne alaka' der... Sempatik oyuncu atv'nin yepyeni türkü programı 'Halkın Yıldızları'nda Ebru Akel'le sunuculuğu üstleniyor. Kendisi bile hâlâ bir türkü yarışmasının sunuculuğunu nasıl yapacağını bilmese de bu hafta ilk canlı yayınına çıkacak... Alp Kırşan'la türkü yarışmasında nasıl sunucu olarak görev aldığını, aşk hayatını ve yeni projelerini konuştuk...
* Ebru Akel'le beraber Halkın Yıldızları'nın sunuculuğunu üstleniyorsunuz. Sizi hep uçuk kaçık şeylerde gördük. Ne alaka? Yapımcımız Ayşe Durukan "Böyle bir kitlen var. Bu yarışma sayesinde türküleri bu kitleyle birleştirmek istiyoruz" dedi. Çünkü 'türküler belli kesimlerde dinlenir' mantığını değiştirmek istiyoruz. Başta çok garip geldi. Sonrasında kendimi yarışmada buldum. Ön elemeleri izledim. Çok duygusal anlar yaşandı. Stüdyoda biri türkü söylerken ağlayabilirim diye çok korkuyorum. Ama inşallah ağlamam.
SESİM GÜZEL BULUNUYOR * O gazla siz de sahneye çıkıp bir türkü söylersiniz artık! Sesimin güzel olduğu söyleniyor. Ama o topa ben girmeyeyim.
* Geniş bir hayran kitleniz var. Sizi bu projede gördükten sonra tepkileri ne olacak? Çevremdekiler 'ne güzel olmuş' dedi. Fanclub'larda rock kitlesinden bayanlar çok mesaj atıyor. Onların tepkisi nasıl olacak merak ediyorum. Onların rock müzik kadar türküleri dinlediğine de inanıyorum.
TÜRKÜSEVER * Türküler son zamanlarda rock müziğin içerisine girmişti. Zaten kalıplaşmış ve herkes tarafından bilinen bir çok türkü de var aslında... Evet zaten rock müziğin içerisine girmeye başlamıştı. İnşallah o kitleyi de buraya çekeriz.
* Siz türkü dinler misiniz? Sevdiğiniz türküler var mı? Burçin diye bir kız vardı. Akustik gitarla türküler söylüyordu. 'Dane dane benleri var yüzünde yüzünde...' (şarkıyı mırıldanıyor) Ben onun hastasıydım. 'Çarşambayı Sel Aldı'yı, 'Urfanın Etrafı Dumanlı Dağlar'ı ondan akustik gitarla dinlemek hoşuma gidiyordu. Burçin yaptığı sentezle beni yakalamıştı. Umarım benim sayemde de bu müzik türünü dinlememiş olanlara da yaklaşmayı beceririz.
AVRUPAİ... * Buzda Dans'da Zeynep Tokuş'un modern görünüşle türkü söylemeyi bağdaştıramadığı yönünde bir açıklaması olmuştu. Bayağı tepki almıştı. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? Ben o topa girmeyeyim. Çünkü her ucu pis bir değnek. Zeynep öyle demiş... Ama şöyle söyleyeyim. Ben bir özel programda ikinci kattan atlarken şimdi türkü programı sunuyorum. İlk bakışta saçma gözüküyor. Ama sunuculuğu yapabilen bir adamım. Bir kalemin adamı değilim. Sadece oyuncu ya da sunucu değilim. Oyuncu, sunucu, komedyen, tiyatro oyuncusu, dalgıç, basketbol hakemliği ve bilmediğiniz bir dünya özelliği olan bir insanım. O yüzden de elimden ne geliyorsa yapıyorum. Evet belki benim tipim türkü programında sunuculuk için biraz parlak, daha Avrupai. Ama Türkiye'de yaşıyorsak, türküler de özümüzse bu programda yer alabilirim.
* Soruyu siz başka açıdan aldınız ama tekrar sorayım. Zeynep Tokuş'un yadırgadığı modernlikle türküyü bağdaştıramadığı yönündeki sözlere bakışınız nasıl? Olur mu öyle şey... İsteyen istediğini söyler. Ama bu Zeynep'e ne biçim konuştun cevabı değil. Onun fikridir, saygı duyarım. Şöyle söyleyeyim; eskiden ben adam 'uzun saçlı' diye tav olurdum. Sakallı diye sinir oluyordum. Halbuki öyle değil. Eğer modern görünüşlü adam türkü söylüyorsa, güzel de söylüyorsa öper başımın üstüne koyarım.
* Türkü yarışması bir anlamda ciddiyete geçiş için bir adım... Ayşe Hanım'la görüşmeye gittiğimde ilk sorum 'İşin içinde komedi olacak mı?' oldu. "Yok" dediler. Bilmiyorum nasıl olacak ama ufak tefek espriler yapacağım. Ya da kapının önüne koyarlar beni. (gülüyor) Çünkü tutamıyorum kendimi.
* Size 'Türkiye'nin Jim Carrey'si' deniliyor... Benzetme çok güzel bir şey. Ama bu ağır bir bayrak. Bu bayrağın altına girmek istemem. Çünkü bir şey yapamadığın zaman alaycı gülmeler olabilir.
* İkiniz de yakışıklısınız ama mimikler o kadar oynuyor ki çirkin mi yakışıklı mı anlaşılmıyor... Yakışıklı mı değil mi keşfedilmiyor. Çirkin mi aptal mı diye bakılıyor. Oyunculuğu mimiklerle birleştirip komedi yapmak daha zor. Bazen kafayı yediğim anlar oluyor. Ayna karşısında aptal aptal hareketler yapabiliyorum.(gülüyor) Bu hareketleri yaparken kız arkadaşım da ordan 'bu napıyor' diye tuhaf tuhaf bakıyor bazen. (gülüyor)
'BİR TAHTAM EKSİKTİR' * Kendinizi tahtası eksik olarak adlandırıyorsunuz... Doğru... Oyuncuların çoğunun tahtasının eksik olduğunu düşünüyorum.
* Buzda Dans'ta eğitmeninizle yaşadığınız bir aşk vardı. Şu an ne durumda? Hâlâ devam. Buzda Dans'ın ikincisi başlayacak. Orada yine eğitmen olarak devam edecek. Patronla konuştum olur da 'Fatih Ürek, Kuşum Aydın gibi partnerleri benim kız arkadaşıma seçersen daha eğlenceli bir program çıkabilir' dedim. Yoksa 'Çok gergin bir program olur' dedim. (gülüyor) Yoksa buzun üstüne uçarak gelen bir Alp olabilir. Sen miydin o kızın elinden tutan diyerek. (gülüyor) Gerçekten bu konuda kendimden korkuyorum.
Servisi 
