Otistik çocukların erken tanı ve eğitimi çok önemlidir. Beyin ve sinir sisteminin gelişimi için çocuğun düzenli olarak uyarılması gereklidir; ancak bu sayede öğrenmesine temel oluşturacak yapı hazırlanır. Otistik çocuklarda, sinir hücreleri arasında kurulan bu bağlantılar, diğer çocuklara göre sayıca daha az ve yapısal olarak da ince, kırılgan ve sağlıksız özellikler taşır. Araştırmalar göstermiştir ki; beyin gelişiminin en hızlı olduğu, diğer bir deyişle bağlantıların en fazla yapılabildiği dönem, yaşamın ilk 5 yılına kadardır. Bu gelişimsel özellik çocukların öğrenme yeteneğini doğrudan etkilemektedir. California Üniversitesi Psikoloji profesörü Alison Gopnik, çocukların tüm yaşamları boyunca öğrenebildiklerinden daha fazlasını beş yaşına kadar olan dönemde öğrenebilecek özellikte olduklarını belirtir. Çocuk eğitimcileri, çocuklarda okul öncesi eğitimin yani 3-5 yaş dönemi eğitiminin okul başarısına olumlu etkilerini kanıtlamışlardır. Çocuklar için önemle vurgulanan 3-5 yaş dönemi eğitimi; beyin yapısında yukarıda belirtilen farklılıkları olan ve bundan dolayı özel eğitime ihtiyaç gösteren otistik çocuklar için daha da önemlidir. Bu nedenle ; Otizmin tanısının 3 yaşından önce konması ve eğitime başlanması; çocuğun öz bakım becerilerini geliştirmesi, toplum içinde yer alması ve eğitimine örgün eğitim sistemi içinde devam etmesinin sağlanması bakımından çok büyük önem taşır. Otizm ve Yaygın Gelişimsel Bozukluk sorunu olan çocukların erken yaşta eğitilmelerinin ne denli önemli olduğu 1987 yılında UCLA dan Dr. Ivar Lovaas 'ın yaptığı araştırma ile bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu araştırmaya göre 3-5 yaş arasında yoğun eğitim alan 19 çocuktan 9'u normal bilişsel ve entelektüel davranışlar göstererek yaşıtları ile birlikte temel eğitimlerini bitirmişlerdir. Bu dokuz çocuğun gelişimlerini takip eden çalışmalar, bu çocukların kazandıkları becerileri ergen yaşlarında kaybetmediklerini ve bazılarının otistik olmayan akranlarından ayırt edilmediklerini göstermiştir.