Eşi Çiğdem Uygur'un evlilikleri boyunca en büyük desteği olduğunu belirten Behzat Uygur, "Çocuklarımın annesiyle çok mutluyum" diye konuştu. Tıpkı babasının ona öğrettiği gibi çocuklarına aile terbiyesi aşıladıklarını anlatan Uygur, "Başarının gerekliliklerinden en önemlisi terbiyedir" dedi.
* Gerçekten mi? Evet. Zaten benim İngilizce bilmediğimi yapımcı Fatih Aksoy'dan tutun da ışıkçısına kadar herkes biliyordu. Gerçi, Katerina Witt ve Donis Wilman'la anlaşabilmek için tercüman isteyebilirdim; ama tercümanı ben özellikle istemedim.
YURTDIŞINDA SORUN YOK * Neden tercüman istemediniz? Çünkü tercümanın programın temposunu düşüreceğine inandım. Bu yüzden de beden diliyle anlaşmayı tercih ettim. Bir de bu durumla eğlenmek istedim. Şimdi kabul ediyorum ki, şayet İngilizce bilseydim daha fazla eğlenebilirdim. O programdan sonra İngilizce öğrenmeye karar verdim. O geceden kendim için aldığım mesaj buydu. Öğrenmeye çok meyilli bir insanım. İngilizceyi öğrenmem gerektiğine bir kez daha inandım.
* Bunca zamandır neden öğrenmediniz? Nasip olmadı. Ama yurtdışına çıkınca bir sorun yaşamıyorum. Herkesle çok iyi anlaşıyorum. Yalnız kendi ülkemde sıkıntı çekiyorum.
DERDİMİ ANLATTIM AMA... * Nasıl oluyor bu? Şöyle oluyor! Bir gün eşimle Almanya'ya küçük oğlumun bir cerrahi operasyonu için gitmemiz gerekti. O gün eşim, oğlumuzla birlikte hastanede kaldı. Ben otele geldim. Ama bir de ne göreyim? Odada tek bir yastık var ve banyoda fön makinesi yok. Ben, tek yastıkta yatamam. Bir de duş aldıktan sonra saçımı kurutmam gerekiyor. Resepsiyona telefon açtım. Hem yastığı, hem de fön makinesini istedim. 5 dakika sonra odama getirdiler.
* Resepsiyonda çalışan görevliyle nasıl anlaştınız? Önce İngilizce "hair" dedim. Arkasından da "vu, vu" diye sesler çıkardım. Resepsiyondaki adam güldü. 5 dakika sonrada saç kurutma makinesini odama gönderdi.
SABAHA KADAR KONUŞMAK... * Katerina Witt ya da Donis Wilman'la ne konuşmak isterdiniz? Onlara dair her şeyi. Benim İngilizce öğrenmeye başlamamın nedeni bu iki insandır. Onlarla sabaha kadar konuşmayı çok isterdim. Çünkü benim gençlik yıllarımın ilahıydılar. O zamanlar herkes onlara büyük bir hayranlık beslerdi.
* Peki İngilizce dersleri nasıl gidiyor? Gerçeği söylemek gerekirse İngilizce öğrenmek çok zormuş.