En azından farklı Zeliha'nın Gözleri' adlı dizinin tanıtımları dönmeye başladığında bayağı heyecanlanmıştım. CNBC-e fanatiği bir insan olarak, mistik öykülere ayrı bir hassasiyetim var. Ne yalan söyleyeyim, böyle ruhlar, sıra dışı ve bilimle açıklanamayan olaylar ilgimi fazlasıyla çekiyor. Hatta zaman zaman Samanyolu'ndaki dizilere kilitlenip kalıyorum. 'Zeliha'nın Gözleri'nin dizi film sektöründe çığır açacağını düşünmüştüm. Başından sonuna izledim. Ancak beni rahatsız eden, adını koyamadığım bir eksiklik var dizide. Konu ilginçti, çekimler 24 dizisinden kopyaydı ama yine de iyiydi. Sanki duygu eksikti biraz. Özellikle anne-oğul ilişkisinde antipatik bir durum vardı. Zaman kurgusu da iyi oturtulmamış, sinemasal anlatımı tamamlayacak öğeler vurgulanmamıştı. Aliye'den tanıdığımız Emel Çölgeçen ve Emret Komutanım'ın yakışıklı subayı Sarp Levendoğlu'nun kendilerini rollerine çok kaptıramadığını hissettim nedense. Ancak bunca eleştiriden sonra ben bu diziye ikinci bir şans daha vereceğim. Çünkü ezberleri yıkmaya çalışan her projenin desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. 'Zeliha'nın Gözleri' en azından gerilim ve drama türünde 'ilk' olma özelliği taşıyor.