Demokrasi oyunu
Geçen pazarki seçimin ardından fırsat bulup değinemediğimiz birkaç konu ile bu haftaya başlayalım istedik. Biliyorsunuz, AKP iktidarının "Bugün-yarın" taktiğine dayalı oyalama politikalarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri Kuzey Irak'a girip Kandil'e varamadı ama, PKK'nın uzantısı olduğu emniyet ve mahkeme raporlarına yansımış bazı kişiler "milletvekili" sıfatıyla TBMM'ye girdi. Eski milletvekillerinden olup bu seçimde de bağımsız seçilen AhmetTürk'ün başkanlığındaki DTP'de toplananların kriminal dosyaları da hayli ilginç ve kabarık. Bağımsız aday olarak girdikleri seçim sırasında söyledikleri bile Anayasa ve yasalarla ters düştü. Teröristbaşına "Sayın" dediği için hakkında dava açılan biri "SayındememdencezaalsamdaApo'yasayındemeyedevamedeceğim" iddiasını taşımayı sürdürürken, AhmetTürk'ün "PKKiletabanımızortak" açıklaması unutulmadı. DTP'li bağımsızların seçildiği illerdeki sevinç gösterileri bölücübaşı ve bölücü örgüte yönelik methiyelerle geçti. İstanbul 3'üncü bölgeden seçilen SebahatTuncel adlı "milletvekili"nin durumu ise daha ilginçti. Yasadışı örgüte üye olma suçundan yargılanan ve tutuklu olduğu hapishanede iken seçilince yasama dokunulmazlığına bürünüp apar topar tahliye edilen bayan milletvekili, konvoylarla tur attırılarak Ankara'ya gönderilmişti.
Zana'yısaldılaryoluaçtılar Böylesi tüm gösterileri şaşkınlıkla izleyen halkımız ise "Nasılolurdabupervasızlıklaragözyumulur?" diyerek AKP iktidarından açıklama bekledi. Oysa, Başbakan ve takımı çoktan tatile çıkmış ve bu gibi taşkınlıklara da sırtlarını dönmüştü bile!.. Kaldı ki, LeylaZana ve arkadaşlarını iki sene önce Ankara'daki hapishaneden bu iktidar çıkartmadı mı? Onları, bir de Dışişleri konutunda ve diğer devlet birimlerinde özel olarak konuk etmediler mi? O LeylaZana değil miydi, seçimden bir gün önce "Türkiye, artık eyaletlere bölünmeli" diyecek kadar fütursuzlaşan! Ve bütün bunları görmezden, duymazdan gelenler de AB ve ABD'ye yaranabilmek için daha fazla demokrasi oyununda ısrarcı olanlar değil miydi?