NBA'deki gururumuz Hidayet, gelmiş geçmiş en büyük basketçi olarak değerlendirilen Michael Jordan'la karşılaşmasından yeni doğacak çocuğuna kadar her şeyi TAKVİM'e anlattı.
***
Jordan'ı parkede görünce titredim-1
Amerikan Basketbol Ligi'nde (NBA) forma giyen 2. Türk oyuncu Hidayet Türkoğlu, gelmiş geçmiş en büyük basketbolcu Michael Jordan ile karşılıklı oynadı.
Türk Milli Basketbol Takımı ile birlikte İtalya'da kampta bulunan NBA Yıldızı ünlü basketbolcumuz Hidayet Türkoğlu ile kampa gitmeden hemen önce İstanbul'da buluştuk.
* Geçen yıl Mehmet Okur ve sen "Milli Takım'dan kaçıyorlar" tarzı haberlere maruz kaldınız. Neden böyle oldu? Gerçekten oynamak istemediniz mi? Bazı insanlar tarafından yanlış anlaşıldık. Hayatım boyunca ne kaçtım, ne antrenmanlara gelmemezlik yaptım. Yanlış haberlerle bizi bir anda mağdur durumda bıraktılar. Beni tanıyanlar bilir, bir gün ne maça ne de antrenmana geciktim. Geçen sene tedavim vardı, kampa birkaç gün geç gitmek istedim. Yazılar üzerimize çekildi. Geçmişte kaldı.
* Neden iyi açıklayamadınız? Her gün derdimi anlatmak kişiliğime yakışmıyor. Profesyonel bir insanım. Susunca da hatayı kabul ettim gibi görüldü. Bir hayat tarzım vardır; asla ödün vermem.
* Ama tartışıldı epey? Elimden ne geliyorsa sürdüreceğim. Benim Türklüğümle, Milli Takım aşkımı hiç kimse tartışamaz. İnanıyorum ki Türk halkı biliyor. Ben 1998 yılında Milli Takım formasını giydiğimde tanındım. NBA'ye de gittim ama ilk Hidayet Türkoğlu 98'de tanındı.
* 'Nasılsa Amerika'da çok para kazanıyor; artık fazla profesyonel oldular da' denildi.... İşin komiği, 2000'den beri ABD'deyim. Sadece geçen yıl para kazanmıyordum. Her sene Milli Takım'a geldim. Sırf geçen sene mi kariyerimi düşündüm? Milli Takım'da en çok forma giyen oyuncu benim. Kimse tartışamaz, benden de iyi kimse bilemez. Ne kadar gurur verdiğini, alkışları, havayı bir tek ben bilirim. Sağlıklı olduğum sürece de taşıyacağım.
* Haberler üzdü mü? Bizi üzdü. Değişik bir hava yaratıldı.
* Eleştiriler yıprattı mı? Bu tip eleştiriler beni yıpratmaz. Hayatımı bununla yönlendirmem. Ailem ve eşim var. İnşallah çocuğumuz da olacak. Eleştiri diye hayat çizgimi belirleyemem.
* Bir dakika; çocuk hayali mi yoksa çocuk geliyor mu gerçekten? Allah'ın izniyle ikimizin ortak çocuk veya çocuklarımız olacak. Bundan müthiş bir şey ne gördüm, ne duydum. Eşimin geçen hafta yaklaşık 2 buçuk aylık hamile olduğunu öğrendik.
* Planlı mı peki? Planlıyorduk, çalışmalar oluyordu. Ama bir anda oldu, onun sevinci var.
* Kız erkek fark eder mi? İnan hiç umurumda değil. Ağabeyimin dünya tatlısı 2 kızı var. O ikisini gördükten sonra Allah sağlıklı vücut versin yeter. Sizin parçanız, kız-erkek fark etmez.
* Kaç çocuk istiyorsun? Ben 3 tane istiyorum. Eşime bağlı tabii (gülüyor). O iki tane istiyor. 2 tane bilmem ki, 3 olsun.
* Tekrar spora dönecek olursak; Mehmet Okur da geçen yıl aynı eleştirilere maruz kaldı. Onda da sakatlık vardı, af istedi. Ben de ABD'deki doktorların bilgisi dahilinde tedavimi sürdürmek istiyordum. ABD'ye gitmek zorundaydım ve gittim.
* Bu yıl ikiniz de Milli Takım'dasınız. Ne gibi farklar olacak? Mehmet'le gelmemizle daha güçlendik. Geçen yılki arakadaşları kutlarım. Onların daha tecrübelenmesiyle başarı elde ederiz.
* Hedef final mi? Hedefi yüksek tutmuşumdur. Her zaman oynadığım takım finali hedeflemek için oynadı.
* Takımda 2 NBA Yıldızı var. Takımdaki gençlerin bakışı nasıl olur? İkimiz yıldızız, dünya çapında belli bir yerlere geldik. Diğer arkadaşları unutmamak lazım. Onlar da bir yere gelmiş ki, Milli Takım'da bulunuyorlar. Hepimiz o yıldız konumlarından uzak, tek hedef için, takım olarak toplanmak ve kaynaşmak zorundayız.
* Problem olur mu? Yıllardır tanışıyoruz. Herkes en iyi şekilde hazırlanır, birbirine destek olur, birlik olduğumuzu gösterirsek şampiyon oluruz.
* Kadroyu değerlendirir misin? Herkes yaşını almış, kariyerde belli yere gelmiş. Tecrübelerini sahada mücadele ederek gösterecekler. 2001'deki finali yaşatmak istiyoruz. İnşallah bir terslik, kaza, bela, sakatlık olmazsa iyi bir şampiyona geçecek.
* ABD'de ilk gidişinle şimdi arasında sende ne gibi farklar var? İlk gittiğimde çaylak oyuncuydum. O yaşama yeni başlıyordum. İngilizcem iyi değildi. Oradaki basketbol kültürüne adapte olmakta zorlandım. Her geçen yıl daha iyi olup gelişme göstermeyi hedefledim. Şu an dünya çapında tanınan bir yıldız oldum. İyi bir konuma gelmeyi başardım.
* Yaşamında değişiklikler oldu mu? ABD'de eşimle birlikteyim. O zaman kız arkadaşımdı, okula gidiyordu. Seyahatler ve 2 günde 1 olan maçlarda ilk başta zorluk yaşadım. 8 ayda 100 maç oynuyoruz. Türkiye ve Avrupa'da 50 maç oynanıyor. Şimdi iyiyiz.
* Türkiye'deki basketbol ile ABD'deki arasında ne farklar var? ABD'de çok idman yapılamıyor. Çok sık maç var, maç temposuyla form tutmaya çalışılıyor. Türkiye'de ve Avrupa'da antrenmanlarda yoruluyorsunuz; günde 2 kez antrenman var.
* Başka? Oradaki basketbol kültürü bizdeki futbol gibi. Her maç 15-20 bin kişinin önünde oynanıyor. Sevgileri çocukluktan geliyor. Deplasmanda bile salonlar dolu. Her gittiğim şehirde her zaman Türkiye'nin büyüklüğünü göstermeye çalışıyorum. Soyadımla 'Türkiye'den Türkoğlu' dedirterek az da olsa isimden de desteğimiz oluyor.
Servisi 
