Cihangir ve hortum Süleyman
Hortum Süleyman... İtin, uğursuzun, çakalın, yarasanın, hapçının, gaspçının, darpçının, tırnakçının o zamanki ürkünç rüyası yani. Görev yeri olan Beyoğlu'nda tekmil yan kesici, muslukçu, kaldırımcı, haybeci, sinyalci, torbacı, 'çorbacı', kılıççı, barbutçu, çanakçı, kaftici, erketeci, keriz silkeleyici zevatın belası bir 'baş paparoz' yani bir baş komiserdi o.
YİĞİT NAMIYLA ANILIR Elinde, ofisinde, makam otomobilinde yarım metre civarı lastik hortum parçaları taşırdı hep. Üstte yazdığım o arızalı tiplere işte bu hortumla paça kasnak girişir, ayar verirdi. Namının adından önde gidişi, civar esnafın ona ismiyle değil, Hortum Baba diye seslenişi bundan mülhemdi işte.
İTİN TEKİ... Zamanında az kapışmadık Hortum Süleyman'la. Ne vakit rastlaşsak tartışırdık: - Eşini, çocuğunu almış İstiklal'de yürüyorsun. - Eee? - İtin teki önüne çıkıyor iş oluyor. - Ne işi? - Çarpıyor, omuz atıyor, laf atıyor, kadına kıza el atıyor. - Oluyor ara sıra - Köşede durmuş hap, esrar, eroin torbacılığı yapıyor. Çanta kapıp kaçıyor, cebine dalıp paranı, telefonunu aparıyor, cadde ortası fuhuş pazarlığı yapıyor. - Yani? - Mevlit mi okutacağım bu adamlara? Anladıkları dili konuşuyorum. - Yanlışı yok etme yöntemin de yanlış. - Neymiş yanlış? - Şiddet kullanmak. Copla, yumrukla, hortumla adam dövmek mi polislik?
KAMERAMA GÖZÜKME Tartışmamız böylece sürer gider, sonunda gülüşlerle karışık şöyle biterdi: - Sen de buralarda takılıyorsun Savaş kardeş. Bir şey olup da başın dara düşerse sakın bana gelme! - Sen de hortumla icraat yaparken gözüme, kamerama gözükme!
CEHENNEM HAYATI Hatırlarsınız... Bir de özel husumet duyduğu kadro vardı Hortum'un. Cihangir'de mukim travestilere acayip huy kapar, gider evlerini basar, kapıları kırar, saçlarını yolar, içeri atar, bölge dışına kovalardı onları. Ülker Sokak'ın, Sormagir'in, milis kuvvetleri başkanı Güngör Hanım'la iş birliğine girer, polissivil ittifakıyla oluşan kaba güç mangaları marifetiyle cehennem hayatı yaşatırdı 'dönme'lere... Bunu niye yazdığıma gelince. Az ötede devamını okuyun hele.
|