Altı yıl sonra sinemaya dönen Cem Davran, mesleğine olan tutkusunu ve şöhretle nasıl başa çıktığını anlattı.
Aktör Cem Davran'a bir dokunduk bin ah işittik. Davran ile "Avrupalı" adlı sinema filminin çekim setinde konuştuk. Doğa Rutkay'ın sevişme sahnesini gerekçe gösterip filmden ayrılmasını önemsemediğini söyleyen Davran, bir dönem şöhretin kendisine de çentik attığını itiraf etti. Evli bir aktör olarak anılmasının kendisini rahatsız ettiğini de kaydeden Davran; "Aktörlüğüm evliliğimin önündedir. Benimle mesleğim arasına eşim bile giremez" dedi.
* Doğa Rutkay'ın bir açıklaması ile başrol oynadığınız 'Avrupalı' filmi bir anda gündeme oturdu ve çok tartışıldı. Her şeyden önce yaptığınız işin bir zehri oluyor. Film gösterime girmeden önce bu zehrin akıtılması iyi oldu. Çünkü film gösterime girdiği zaman böyle bir tartışma çıksa, bu tartışmanın sonucu filmin başarısını etkiliyor. Film cinselik üzerine kurulu bir film değil.
* Doğa Rutkay'ın açıklamaları sizi etkilemedi mi? İşin gerçeği umurumda bile olmadı. Çünkü ben bu tür tartışmaları aşmış bir aktörüm. 'Kahpe Bizans' adlı sinema filminde başrol oynadım, o filmde bile 'Avrupalı' filminden daha fazla sevişme sahnesi vardı.
* Sizi uzun bir zamandır sinema filmlerinde görmedik. Özel bir nedeni var mıydı? 6 yıldır hiçbir sinema filmi projesinde yer almadım. Çünkü yapımcılar ile aynı frekansta buluşamadım. Kimi filmin karası, kimi filmin de mizahı bana uymadı. Projeler tat vermedi.
* 'Avrupalı' filminden beklentiniz nedir? Olsa olsa gişe beklentisi olur. Çektiğimiz filme çok büyük emek harcıyoruz. Bu yüzden çok fazla izleyici ile buluşmasını istiyorum.
* Sizce iyi film, gişe hasılatı mı demek? Açık konuşmak gerekiyorsa bir filmin ticari yönü beni ilgilendiriyor. Çünkü biz bu işten para kazanıyoruz. Bana göre iyi bir film, gişe hasılatı yapan filmdir.
* Yapımcılar artık çok kolay film çekiyorlar. Bunun nedeni de izleyiciyi çantada keklik olarak görmeleri mi? İzleyicinin çantada keklik olmadığı bu sene görüldü zaten. Geçtiğimiz yıl burnunu duvara toslayan yapımcılar oldu. Çok başarısız filmler çekildi. Türkiye'de 5 milyon seyirciye ulaşmış Türk filmleri oldu. 3 ya da 5 tane daha böyle film çekilsin, izleyici sayısı 500 bini geçmez.
* Neden böyle oldu? Gösterime girip fakat başarısız olan filmlerden bana da zamanında teklif yapıldı. Kabul etmedim. Artık yapımcıların birçoğunda şöyle bir mantık var; "Sömestr tatili gelmeden önce mutlaka bir film çekelim". Bayramlara denk getirmek için film çekenler bile var. Bu mantık Türk sinemasının yok oluş mantığıdır.
* Bu zamana kadar aktör Cem Davran'ın hayatında ne değişti? 1979 yılında Ömer Kavur'un çektiği "Yusuf ile Kenan" adlı filmde başrol oynadım. O filmden sonra rahmetli Ömer Kavur bir gün bana dedi ki; "Git artık tiyatronu yap. Sakın ola ki sinema filminde oynama". Tiyatroda oyunlar sergiledim. O yıl "Yusuf ile Kenan" adlı film yurtdışında bayağı bir ödül aldı. Sonra askeri darbe oldu.
* Sonra film setlerine mi döndünüz? Bir gün Çiçek Bar'da Şerif Gören ile karşılaştım. Bana baktı ve dedi ki: "Borçlarını ödediysen sen artık film yap. Çünkü senin bir misyonun var." O gün sinema filmi yapmaya tekrar karar verdim.
* 33 yaşından sonra şöhret oldunuz. Peki şöhretle nasıl başa çıktınız? Eğer 20'li yaşlarda bu kadar ünlü bir insan olsaydım, belki daha büyük sendromlar yaşayabilirdim. Ama yine de söylemek isterim ki, şöhretli biri olmak benim de dengemi altüst etti.
* Nasıl? Atalarımızın dediği gibi, şöhreti, silahı ve parayı taşımak çok zor bir iştir. Bunları taşımak mangal gibi yürek ister. Şöhret dediğin şey el bombası gibidir. Dikkat etmezsen seni paramparça eder.
* Siz de şöhret olmanın bedelini ödediniz, öyle mi? Sosyal ilişkilerimin ve aile düzenimin bozulduğu bir dönem yaşadım. Şöhret bana da çentik attı; ama bunun üstesinden kalktım.
Servisi 
