Barış'ın acısı dinmeden
Daha Barış Akarsu'nun acısı dinmeden, yeni bir acı dalgası sardı Bodrum yarımadasını. Yörenin gözbebeği ve yükselen değeri Kızılağaç'ta, dev bir yangına büründü dağ, tepe. Bu kez "Mevsim normalleri" deyip de geçiştirilemeyecek bir yangın bu. Yani her yıl parlayıp sönen makiliklerin, kuru otlar ve çalılıkların yanması ile sonuçlanan bir olay değil, bu tam bir facia. Kısa sürede elektrik ve su şebekelerini de durduran, kenti "sezonun en devinimli günü" olacağı söylenen günde allak bullak eden bir küçük kıyamet vakası.
'Geçiş yasak' Koca homurtularla tepemizde dönen yangın uçaklarını göz-kamera ufkunda izlemeye alıyorum. Torba Koyu'nun sakin sularına iniş kalkış yapan sarı sarı uçaklar, topladıkları suyu az ötedeki duman-ateş kütlesinin içine boşaltıp yeniden dönüyorlar ortama. Bizim tarafa, Torba içlerine gelme ihtimali zayıf. O nedenle evi barkı güvende bırakıp, yangının merkezine doğru fırlıyorum. Ama az sonra polis yolumu kesip "Daha ileriye geçiş yasak" diyor.
Seda Sayan ne yaptı? Haklılar. Çünkü aynı anda 4-5 ayrı yerden yaklaşıyor alevler. Hafiflemiş olsa da önceki gece çıkan büyük fırtınanın artçısı sert rüzgarlar, koridor yapıp anında yön değiştirebilir. Giren çıkamayabilir bu afet yumağından. Malum, sanatçısı bol bir yer Bodrum. Her adımda ünlü bir isme rastlamak, onların da nasıl kahırlandığını görmek mümkün. Seda Sayan'ın Göltürkbükü'nde tatilini kesip, ahırları ve mandraları yanan orman köylüsünün yanına moral vermeye gittiğini duyuyoruz. Tehlikeye en yakın evler Torba'da, Fatma Girik ve Muazzez Ersoy'un evleri. Bir haber de Akyarlar'dan geliyor. Tarık Akan oradaki evine aktör dostları Mustafa Alabora, Savaş Dinçel ve Bülent Kayabaş'ı davet etmiş önceki gün. Onlar da zor durumdaki yurttaşlara destek verebilmek için hemen yangın bölgesine hareket etmişler.
Nasıl eğlenecekler? Başta Türkbükü ve Bodrum içindekiler olmak üzere, eğlence mekanlarının işletmecileri birbirleriyle telefon zinciri kurmuş. Böyle bir facia üzerine gece ne yapacaklar? Cumartesi, ölü geçen sezonun tek can simidi günü. İnsanlar facia ile boğuşurken mekanları açıp ahaliyi coştursalar bir türlü, suskun kalsalar bir türlü üzere, işletmeciler sonunda fikir birliği edip; "Kaymakam Abdullah Kalkan'ın kararını bekleyelim, o bir yol göstersin" diyorlar.
'Yakarız vallahi' Yangının yürüdüğü ve büyüdüğü merkezlerden biri Torba, ama el ağzı torba değil elbet. Önce mızmızlanma şeklinde sonra da ulu orta "Sabotaj bu" diyenler fazlalaşıyor. Haber sayfamızda detayını okuyacaksınız ya, iki kelime aktarayım yine de. "Birileri" demiş ki: "Buraları sit alanı ilan ettiniz, geleceğimiz kararttınız, yakarız vallahi!" Bunları yazarken aklım olay yerine firarda. İzninizle şimdilik noktalıyor, bitip sinmek şöyle dursun, giderek yayılan yangın yerlerine gidiyorum yine.
SAVAŞ AY
|