En iyi intikam unutmaktır
Günümüzde herkes kahraman ama nedense birçok kişi hâlâ kurtarılmayı bekliyor... Sıradan insan olmak, kahraman olmaktan çok daha zor, bunu kimse bilmiyor. Çünkü "Gözünün üzerinde kaşın var" diye çıkan kavgaların bol olduğu ülkemizde, herkesin görülecek bir hesabı çıkıyor. Kimi işini şiddetle çözüyor, kimi şeytani planlarına güveniyor. Hiçbirisini yapamayan ise beddua edip olacakları beklemeye koyuluyor... İşte insanın, aslında kendisinden intikam alması da böyle başlıyor. Son günlerde seçimlerden çok konuşulan isimler Hüsnü- Nazire Şenlendirici ve Deniz Seki, işte böyle bir intikam hikayesi ile tekrar gündeme geldi. Kocasına bir kızan, bir seven Nazire Hanım, boşanmak için 2 milyon YTL tazminat ve 12 bin YTL nafaka istedi. Yani şu mahkeme kararı ile "bilmem kaç trilyonluk dul" diyemediğimiz Ceyla Gölcüklü'nün tahtına göz dikti. Ama Nazire Şenlendirici'nin dava dilekçesi ayrı, dili ayrı söylüyordu. İki çocuk annesi aldatılmış kadın, "Parada pulda gözüm yok, Ben kocamı kaptırmam" deyip durdu. Öfkesi Deniz Seki'ye, sevgisi yine Hüsnü Şenlendirici'ye düştü. Sanki Hüsnü Şenlendirici, boşanmaktan vazgeçip evinde otursa kazanan Nazire Şenlendirici olacaktı! O da birçok kadın gibi evliliğini, bittikten sonra kurtarmaya kalktı. Ancak ne yazık ki ölüden kahraman, aldatan adamdan koca olmuyor. Adam bir kere gitti mi, dönerse ya çevre baskısından ya da Allah korkusundan dönüyor. Kadın kazandığını zannediyor, ama o ilişkide bir daha ne güven ne de mutluluk kalıyor. Kadın mutsuz, koca mutsuz, 3'üncü kadın uğursuz... Ne olmuş? Bir evlilik kurtarılmış... Halbuki ilişkiyi düzeltmek demek, henüz devreye başkası girmeden sevgiyi canlı tutmak demektir. Dün aldatmış, yarın da aldatacağı malum olan kişiyle hayat sürdürme gayretine girmek, insanın kendisine yapacağı en büyük eziyettir. Affetmenin büyüklüğü de işte böyle avantajlıdır. Ne zaman ki kişi unutur, o zaman kendisini bırakıp gidenden en büyük intikamı almış olur. Böylece insan intikam almaya çalışırken kendisine yapacağı eziyetten kurtulur. Giden kişinin artık daha fazla zarar vermesine engel olur. Karnına ağrılar sokan öfke mi? Kendine olan güveninin eksilmesi mi? Ya da belki de hâlâ sevdiğini zannettiğin insanın gidişine anlam verememek mi? Bir başkasını sevin de görün, hepsi nasıl mazi olur!