Uzun ömürlü ve sağlıklı bir cinsel hayatın temelinde güven duygusu yatıyor. İki tarafın da eşit ölçüde istekli olması, cinsel birlikteliğin kalitesini artırıyor....
Mutlu bir hayatın tamamlayıcı unsurlarından olan cinselliği doyasıya yaşamak ne yazık ki herkese nasip olmuyor. Cinsellikle ilgili bazı noktaları bilmenin, cinsel sağlık açısından son derece önemli olduğu belirtiliyor. Sağlıklı cinsellik için olmazsa olmaz beş unsur bulunuyor: 1- Karşılıklı güven: Çiftler cinsel ilişkide birbirine güvenmeli. Karşılıklı güven oluşmadan yaşanan cinsellik taraflar arasında hoş olmayan duygular yaratabilir. 2- Rızası olmalı: Cinsel ilişki için iki tarafın da istekli ve gönüllü olması; aktivitenin herhangi bir yerinde durdurabilme ve sonlandırabilme özgürlüğünün bulunması çok önemli. 3- Eşitlik: Kişisel güç algısı anlamında, partnerinizle eşit durumda olduğunuz gerçeğini kabul etmelisiniz. Performans açısından bir taraf kendisini yetersiz hissediyorsa, bu algı ilişki kalitesini düşürür. 4- Saygı: Kendinize ve partnerinize saygı duymalısınız. Onu saydığınızı hissettirmek ve onun tarafından saygıdeğer algılanmak ilişkiyi etkiler. 5- Korunma: İstenmeyen gebelikten, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan ve fiziksel yaralanmalardan korunulan bir ortam yaratılmalıdır. Bu koşulların sağlanması ilişki sırasında rahatlığa yol açar.
GENÇLERİ EĞİTİN Cinselliğin rahatça konuşulmadığı bir toplumda yaşamak, cinselliği çoğu zaman çevredeki insanlardan ve onların deneyimlerinden edinilmeye çalışılan bir konu haline getirir. Bilgiler de kulaktan dolma olduğu için her zaman doğru olmayabilir. İlkokul çağından itibaren çocukları ve gençleri erişkin yaşama hazırlamak, kademeli olarak detaylandırılan bir cinsel eğitim vermek gerekir.
ÖMÜR BOYU SÜRER Cinsellik yaşamın bir parçası olduğundan, bununla ilgili eğitim ömür boyu devam eder. Cinsel sağlık için önemli bir diğer unsur da kişinin kendisi için geliştirdiği cinsel kimliğidir. Bunun sağlanması, fizyolojik ve psikolojik birçok faktörden etkilenir.
AİLELERİN ROLÜ Yetişkin cinsel davranışı, çocuklukta temelleri atılan bir kalıptır. 'Çekirdek cinsel kimlik' denilen yapı, çocukluğun ilk birbuçuk-iki yılında; cinsel kimlik duygusu da ilk dört yılda oluşur. Çocukluk çağındaki öğrenmeler, yönlendirmeler, deneyimleri, özdeşimler bu kimliğin gelişimini etkiler. Erkek çocuk isteyen ailelerin kız çocukları olduğunda onları erkek gibi yetiştirmeleri de cinsel kimliğin oluşumunda önemli rol oynar. Ayrıca çocuğun aile içindeki olumlu duygusal yaşantısı ve sevgi ilişkileri cinselliğin yapı taşlarını oluşturur.